Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/780
Karar No: 2021/4749
Karar Tarihi: 23.02.2021

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2021/780 Esas 2021/4749 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2021/780 E.  ,  2021/4749 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, davacının 20/07/2004 tarihinde davalı şirkette fen bilgisi öğretmeni olarak işe başladığını, davalı şirketin müvekkiline 14/03/2011 tarihinde ihtarname göndererek iş akdini feshettiğini ancak kıdem tazminatı ve diğer haklarını ödemediğini, yine müvekkili hakkında haksız rekabet nedeniyle şikayette bulunduğunu ancak yapılan inceleme sonucunda iddianın sübuta ermediğini ve görevine tek taraflı son verilmesi nedeniyle hak ettiği alacakların ödenmesi yönünde rapor düzenlendiğini, müvekkilinden alınan ibranamenin de işe girişten sonra alınıp doldurulduğunu iddia ederek, kıdem ve ihbar tazminatı, kötüniyet tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti ve ücret alacaklarının tahsilini istemiştir.
    Ayrıca aynı dilekçe ile müvekkilinin davalı işyerinde 2004 yılında çalışmaya başladığının da tespitini istemiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı .... Şti. vekili, iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini, davalının asgari ücretli olarak çalıştığını, 16/10/2005 tarihinde işe başladığını, iş akdinin fesih nedeninin davacının müvekkili bünyesinde çalışırken aynı zamanda etüt merkezi kurma faaliyetlerine başlaması olduğunu, fazla mesai yapmadığını, izinlerinin kullandırıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekili, hizmet tespitine yönelik davanın ayrı görülmesi gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece bozma ilamı sonrası "davacı vekilinin hazır bulunmadığı 14/04/2020 tarihli celsede davacı vekiline bilirkişi ücretini yatırması için iki hafta kesin süre verilmesine, aksi halde bilirkişi deliline vazgeçmiş sayılacağının ihtarına şeklinde ara karar tesis edildiği, iş bu ara karar sonrası davacı vekiline ihtaratlı muhtıra da tebliğ edildiği ancak kesin süreye rağmen masrafın yatırılmadığı anlaşılmakla davacı vekilinin bilirkişi deliline vazgeçmiş sayılmasına karar verildiği, bilirkişi delili olmaksızın davanın ispatı mümkün olmadığı" gerekesiyle davanın esastan reddine karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2- 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun (HMK) 114/g maddesinde ‘gider avansı’ dava şartı olarak düzenlenmiştir.
    Dava şartları, mahkemenin davanın esası hakkında yargılamanın devamı için gerekli olan şartlardır. Diğer bir anlatımla; dava şartları, dava açılabilmesi için değil mahkemenin davanın esasına girebilmesi için aranan kamu düzeni ile ilgili zorunlu koşullardır.
    Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 115/2 maddedeki kurala göre ise “Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder”. Düzenleme gereğince, eksik olan bir dava şartı, belirli bir süre verilerek giderilebilecek ise, hakim tarafından eksikliğin giderilmesi için kesin süre verilmesi gerekir. Bu süre içinde dava şartı eksikliği tamamlanmaz ise dava, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddedilmelidir.
    Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 120. maddesinde gider avansı düzenlenmiştir.
    Buna göre “Davacı, yargılama harçları ile her yıl Adalet Bakanlığı"nca çıkarılacak gider avansı tarifesinde belirlenecek olan tutarı, dava açarken mahkeme veznesine yatırmak zorundadır. Avansın yeterli olmadığının dava sırasında anlaşılması hâlinde, mahkemece, bu eksikliğin tamamlanması için davacıya iki haftalık kesin süre verilir”.
    30/09/2011 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 1. maddesinde tarifenin amacının dava açılırken mahkeme veznesine yatırılacak olan gider avansının miktarı ile avansın ödenmesine ilişkin usul ve esasları belirlemek olduğu açıklanmıştır. Tarifenin 6. maddesinde “Bu Tarifenin yürürlüğe girmesinden önce açılmış olan davalarda, tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 120. maddesinin ikinci fıkrasına göre gider avansı ikmal ettirilir.” düzenlemesi getirilmiştir.
    Anılan düzenlemelerden ve dava şartı müessesesinden gider avansının davanın açılması sırasında alınmasının şart olmadığı, mahkemenin sonradan bu eksikliği kesin süre vererek ikmal ettirebileceği anlaşılmaktadır.
    Davanın açıldığı tarihte eksik veya hiç gider alınmamış olsa bile gider avansı dava şartı olmakla hüküm verilinceye kadar ikmal ettirilebilir. İster gider avansı isterse tamamlama avansı olarak tanımlansın ikmal edilmesi gereken paranın hukuk yargılamasındaki nitelemesi dava şartı olarak gösterilen gider avansıdır. Gider avansının yatırılmaması veya ikmal edilmemesi halinde dava usulden reddedilecektir.
    Ancak Kanunun 324. maddesinde delil ikamesi avansı, 325. maddesinde ise re"sen yapılması gereken işlemlerde giderler düzenlenmiştir.
    324. madde gereğince “Taraflardan her biri ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen avansı, verilen kesin süre içinde yatırmak zorundadır. Taraflar birlikte aynı delilin ikamesini talep etmişlerse, gereken gideri yarı yarıya avans olarak öderler. Taraflardan birisi avans yükümlülüğünü yerine getirmezse, diğer taraf bu avansı yatırabilir. Aksi hâlde talep olunan delilin ikamesinden vazgeçilmiş sayılır. Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyeceği dava ve işler hakkındaki hükümler saklıdır”.

    325. maddeye göre ise “Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyeceği dava ve işlerde, hâkim tarafından resen başvurulan deliller için gereken giderlerin, bir haftalık süre içinde taraflardan birisi veya belirtilecek oranda her ikisi tarafından ödenmesine karar verilir. Belirlenen süre içinde bu işlemlere ait giderleri karşılayacak miktarda avans yatırılmazsa, ileride bu gideri ödemesi gereken taraftan alınmak üzere Hazineden ödenmesine hükmedilir”.
    Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 120. maddesindeki gider avansı ile ilgili düzenlemenin 324. maddedeki delil ikamesi için avans kuralı ile birlikte değerlendirilmesi ve dava şartı olan gider avansının delillerin ikamesi dışındaki yargılama giderleri için dikkate alınması gerekir. Dolayısı ile delil ikamesi için alınacak avans ile dava şartı olan gider avansının birbirinden ayrılması, delillerin ikamesi için alınacak avansın gider avansı içinde yer almaması zorunludur.
    Tanık dinlenmesi, bilirkişi raporu alınması ve keşif gideri gibi delil ikamesine yönelik giderlerin gider avansı içinde değerlendirilmesi olanağı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 324. maddesi düzenlemesi karşısında yoktur. Ayrıca delil ikamesi avansının da ispat külfetine göre taraflara yükletilmesi gerekir. Diğer yandan örneğin re"sen hesap raporu, teknik rapor vb. alınacaksa giderin 325. maddesi kapsamında değerlendirilmesi isabetli olacaktır.
    Delil avansının yatırılmaması halinde ilgili taraf dayandığı delilden vazgeçmiş sayılarak mevcut delil durumuna göre karar verilmelidir.
    Somut uyuşmazlıkta, Mahkemece yapılan yargılamada davacı vekiline bilirkişi incelemesi yapılabilmesi için bilirkişi ücretinin mahkeme veznesine yatırılması için iki haftalık kesin süre verilerek kesin süre içerisinde bilirkişi ücreti yatırılmadığı taktirde bilirkişi deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağına dair ihtaratta bulunulmuş, akabinde belirlenen sürede ücretin yatırılmaması nedeniyle davacı taraf bilirkişi deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılarak, mevcut delil durumuna göre ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir. Ne var ki, Hukuk Muhakemeleri Kanunu düzenlemesine göre bilirkişi incelemesi takdiri bir delil olmakla, davacının verilen kesin süre içerisinde bilirkişi ücretini mahkeme veznesine yatırmaması sebebiyle bu delile dayanmaktan vazgeçmiş sayıldığı kabul edildiğine göre, Mahkeme tarafından esasa yönelik olmak üzere davacının dayandığı diğer deliller gözetilmek suretiyle mevcut delil durumuna göre ( dava dosyasında talimat mahkemesince bilirkişi raporu alınmış olduğu da görülmektedir) bir değerlendirme yapılması gerekirken, kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın tümüyle reddine karar verilmesi hatalı bulunup, bozmayı gerektirmiştir.
    3- Mahkemece bozma ilamı sonrası verilen kararda "Hizmet tespitine yönelik davanın feragat nedeniyle REDDİNE, Davalı SGK kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekil ile temsil eden adı geçen davalıya ödenmesine" karar verilmiştir. Mahkemece bozma öncesi verilen kararda Sosyal Güvenlik Kurumu lehine hükmedilen karar ve vekalet ücreti kesinleşmiş olup, Sosyal Güvenlik Kurumu lehine yeni tarifeye göre yeniden vekalet ücretine hükmedilmesi hatalıdır.
    SONUÇ:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi