20. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/10341 Karar No: 2016/9985 Karar Tarihi: 03.11.2016
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/10341 Esas 2016/9985 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2016/10341 E. , 2016/9985 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptaline ilişkin davada ... 5. Asliye Hukuk ve ... 2. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, yediemin ücretinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. ... 5. Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın tüketici işlemine ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... 2. Tüketici Mahkemesi tarafından ise davanın tüketici işlemi olmadığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. 28.11.2013 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı "Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun" (TKHK) 2. maddesinde Kanunun kapsamı "Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar" şeklinde açıklanmıştır. Kanunun "Tanımlar" başlıklı 3. maddesinin birinci fıkrasının (l) bendinde ise tüketici işlemi, "Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder" biçiminde tanımlanmıştır. Somut olayda, davalıya ait araç, yargı kararı ile jandarma trafik ekiplerince bağlanarak, yediemin otopark işletmecisi olan davacının otoparkına çekilmiş ve yaklaşık on yıl burada kalmıştır, bu sürede birikmiş otopark ücretlerinin tazminine yönelik olarak icra takibi yapılmış davalı tarafından itiraz üzerine itirazın iptali istenmiştir, somut olayda taraflar arasında yapılan bir sözleşme bulunmadığı davacı ve davalı arasında yukarıda tanımı yapılan "Tüketici işlemi" olmadığı, davalının da Kanundaki tüketici tanımına uymadığı anlaşılmakla, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında bulunmayan uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülerek çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK"nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 03/11/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.