Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2014/10819 Esas 2014/13554 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/10819
Karar No: 2014/13554
Karar Tarihi: 29.09.2014

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2014/10819 Esas 2014/13554 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Afşin 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen bir davada, Kamulaştırma Yasası uyarınca taşınmaz malın kamulaştırma bedeli tespiti ve idare adına tescili istenilmiştir. Mahkeme davanın kabulüne hükmetmiştir. Ancak, mahkeme kararında birkaç hata yapıldığı belirtilerek itiraz edilmiştir. Yargıtay, sair temyiz itirazlarının yerinde olmadığına karar vermiştir. Ancak, mahkeme hükmünde yer alan hatalar giderilmediği için hüküm bozulmuştur. Bozma gerekçeleri arasında, kesim çağına gelmiş ağaçların nihai net üretim gelirine eşit olması nedeniyle zemin değerine eklenemeyeceği, kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davaların makul sürede sonuçlandırılmaması halinde mal sahibine tazminat ödenmesi gerektiği ve benzeri kanun maddelerinin ihlalleri yer almaktadır.
Kanun Maddeleri:
- Kamulaştırma Yasası (4650 sayılı yasa)
- Anayasa'nın 35. maddesi
- 6459 sayılı Kanunun 6. maddesi
- 2942 sayılı Kanunun 10. maddesi ve ek fıkrası
- HUMK'nun 428. maddesi
18. Hukuk Dairesi         2014/10819 E.  ,  2014/13554 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Afşin 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 17/02/2012
    NUMARASI : 2011/667-2012/83

    Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    Ancak;
    1-Hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporuna göre dava konusu taşınmazda kesim çağına gelmiş (10-15 yaş) 97 adet kavak ağacı bulunmaktadır. Kesim çağına gelmiş olan bu ağaçlar davalı tarafından kesilip nakledilebileceğinden ve ayrıca bu ağaçların enkaz değerleri nihai net üretim gelirine eşit olduğundan zemine artı değer katkıları yoktur. Bu nedenle sözü edilen kavak ağaçlarına herhangi bir değer verilmesinin söz konusu olamayacağı gözetilmeden rayiç fiyatı üzerinden bir değer takdir edilerek zemin değerine eklenmesi,
    Kabule göre de;
    2-Mahkemece hükme esas alınan birinci bilirkişi raporunda tespit edilen toplam kamulaştırma bedeli 3.004.579,28 TL olup bu bedelin bankaya depo ettirildiği ve sonuçta bu bedele hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden tespit edilen kamulaştırma bedelinin maddi hataya dayalı olarak 3.054.579,28 TL olarak yazılması,
    Doğru görülmemiştir.
    Ayrıca;
    3-Anayasa Mahkemesi 1. Bölümünün 19.12.2013 tarih ve 2013/817 sayılı kararında, kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davada uzun süren bir yargılama sonunda, dava tarihi itibarıyla belirlenen bedele hükmedilmesinin Anayasa"nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği kabul edilerek mal sahibine tazminat ödenmesi gerektiği belirtilmiştir.
    Yasa koyucu da, bu hak ihlalini dikkate alarak, 6459 sayılı Kanunun 6. maddesiyle 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen fıkrada (yürürlük tarihi 30.04.2013) kamulaştırma bedelinin tescili için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin düzenleme getirmiştir.
    Her ne kadar, getirilen bu faiz hükmü maddi hukuka ilişkin olup, aynı yasanın 29. maddesi gereğince yayımı tarihinden sonra açılacak davalara uygulanması gerekir ise de; 30.04.2013 tarihinden sonra açılacak davalar için yapılan bu düzenleme ile Anayasa Mahkemesinin makul süreyi aşan yargılamanın hak ihlali oluşturduğuna ilişkin kararı birlikte değerlendirildiğinde, 30.04.2013 tarihinden önce açılmış ve henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davalarında öngörülen dört aylık yargılama süresinin makul süre kabul edilerek, hakkaniyet gereğince taşınmaz malikinin zararının giderilmesi amacıyla (acele el koyma dosyasında ödenen kısmın mahsubu ile mahkemece artırılan bölüme) dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği 25.04.2009 tarihinden ilk karar tarihi olan 19.08.2010 gününe kadar tespit edilen kamulaştırma bedeline faiz uygulanması gerektiğinden de hükmün bozulması gerekmiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 29.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.