20. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/10360 Karar No: 2016/9982 Karar Tarihi: 03.11.2016
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/10360 Esas 2016/9982 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2016/10360 E. , 2016/9982 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki davada ... 1. Asliye Hukuk ve ... 1. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, davacının davalı ... Birlik Konut Yapı Kooperatifinin avukatlığını üstlenmiş olmasından kaynaklı avukatlık (vekâlet) ücreti alacağının tahsili amacı ile yapılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesince; davalı tarafın tüketici olduğu, davanın tüketici mahkemesinin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... 1. Tüketici Mahkemesi tarafından ise; davalı kooperatifin, Tüketici Kanununda tanımı yapılan tüketici kapsamında olmadığından, davaya bakmakla genel mahkemelerin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Somut olayda davacı taraf davalı Kooperatifin 1999 yılından bu yana avukatlığını yürüttüğünü, ücretinin ödenmediğini kooperatin tasfiye halinde olduğunu, davalı aleyhine ... 1. İcra Müdürlüğünün 2015/11621 Esas sayılı dosyası ile takip başlattığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek davalının itirazının iptalini istemiştir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukukî işlemi ifade eder. Bir hukukî işlemin sadece 6502 sayılı Kanunda düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukukî işlemin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. Eldeki davada, davacı avukat davalı yapı kooperatifince vekalet ücretinin ödenmediğinden bahisle vekalet ücretinin tahsili için yaptığı icra takibine vaki itirazın iptalini istemektedir. Davalı, yapı kooperatifi olup 6502 sayılı Kanunda tanımlanan tüketici vasfını taşımamaktadır. Vekâlet sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıkların 6502 sayılı Kanun kapsamında olması için mutlak surette taraflardan en az birisinin tüketici vasfını taşıması gerekir. Somut uyuşmazlıkta davalı kooperatif, Tüketici Kanununda tanımı yapılan tüketici kapsamında olmadığından, taraflar arasındaki ilişkinin 6502 sayılı Kanun kapsamı dışında kaldığı anlaşılmaktadır. Buna göre; davaya bakma hususunda genel mahkemeler görevli olup, uyuşmazlığın davanın ilk olarak açıldığı ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 03.11.2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.