11. Hukuk Dairesi 2012/11575 E. , 2014/178 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/04/2012
NUMARASI : 2008/10-2012/92
Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 03.04.2012 tarih ve 2008/10-2012/92 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Zeliha Çubuk tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı adına TPE nezdinde tescil edilen 2005/05052 numaralı endüstriyel tasarım tesciline konu olan 1 numaralı endüstriyel tasarım, 2006/05577 numaralı endüstriyel tasarım tesciline konu olan 1 ve 2 numaralı tasarımlar, 2006/00459 numaralı endüstriyel tasarım tesciline konu olan 1 ve 3 numaralı tasarımlar ile 2005/01341 numaralı endüstriyel tasarım tesciline konu olan 3, 4, 5, 8, 16, 17, 19 numaralı tasarımların yeni ve ayırt edici nitelikte olmadıklarını, davalı şirketin müvekkili şirketin Türkiye"deki tek satıcısı olan S. firmasının gerek WIPO ve gerekse Avrupa Birliği nezdinde tescilleri bulunan, dünyada ve Türkiye"de çeşitli dergi ve kataloglarda yayınlanan endüstriyel tasarımlarının aynısını veya ayırt edilemeyecek kadar benzerlerinin tescil ettirdiğini, bu nedenle davalı şirket adına tescilli endüstriyel tasarımların 554 sayılı KHK"nın 43/I-a ve b bentleri gereğince anılan KHK"nın 6. maddesi anlamında yenilik ve 7. maddesi anlamında ayırt edicilik şartlarını taşımadığını ileri sürerek, tasarımların hükümsüzlüğünü ve sicilden terkinini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; raporlar arası yapılan kıyaslamalar neticesinde her bir tasarıma ilişkin erişilen sonuçlarda bilirkişilerce mutabık kalınan (veya çoğunluk görüş arz eden) görüşler esas alınarak hüküm kurulması gerektiği vicdani kanaatiyle 554 sayılı KHK"nın 6 ve 7. maddelerinde düzenlenen yenilik ve ayırt edicilik unsurlarını haiz olmayan tasarımların davalıya ayrı bir tasarım tescil belgesi alma hakkı bahşetmeyeceği gerekçesiyle,davanın kısmen kabul kısmen reddine; davaya konu hükümsüzlüğü talep edilen davalı şirket adına TPE nezdinde tescilli olan 2005/05577-1, 2005/01341-5, 2006/00459-1-3 numaralı tasarımların tescil unsurlarını taşımaları sebebi ile bu tasarımlar bakımından davanın reddine, davalı şirket adına TPE nezdinde tescilli olan 2005/05052 sayılı 1 numaralı tasarım, 2005/05577 sayılı 2 nolu tasarım, 2005/01341 sayılı 3 nolu, 4 nolu, 8 nolu, 16 nolu, 17 nolu, 19 nolu tasarımlar bakımından davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, taraflar vekilleri temyiz etmiştir.
Dava, endüstriyel tasarımların yenilik ve ayırt edicilik vasfının bulunmaması sebebiyle tasarım hükümsüzlüğü ve sicilden terkini davasıdır. Mahkemece, yukarıda özetlendiği gibi raporlar arasında bir kıyaslama yapılarak, çoğunluk görüşe göre karar verilmiş ise de, yargılama sırasında mahkemece görüşüne başvurulan bila tarihli bilirkişi heyetinden alınan raporda, dava konusu olup davalı adına tescilli toplam 12 adet tasarımın her birinin biçim, işlev ve malzeme bakımlarından yenilik ve ayırt edicilik vasfına sahip bulunduğu; 09.07.2009 havale tarihli bilirkişi heyetinden alınan raporda bir kısım tasarımlar için yenilik ve ayırt edici nitelik özelliği taşıdığı, bir kısım tasarımlar için de yenilik ve ayırt edici özellik taşımadığı; talimat mahkemesinden alınan 20.09.2010 havale tarihli bilirkişi heyetinden alınan raporda tüm tasarımlar için yenilik ve ayırt edicilik vasfının bulunmadığı, hatta bazı tasarımların harcı alem olarak nitelendirilebileceği, hükümsüzlük koşullarının tüm tasarımlar için oluştuğu; 30.11.2011 havale tarihli bilirkişi raporunda da tüm tasarımlar için yenilik ve ayırt edicilik vasfının bulunmadığı, hükümsüzlük şartının dava konusu tasarımlar bakımından gerçekleştiği sonucuna varılmakla, tüm bilirkişi raporları arasında dava konusu tasarımların yenilik ve ayırt edicilik niteliğinin bulunup bulunmadığı noktasında çelişki meydana gelmiştir. Bu durumda mahkemece, bu açıdan raporlar arasındaki çelişki giderilerek, gerekirse yeni oluşturulacak konusunda uzman bilirkişilerden rapor alınmak suretiyle, oluşacak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, bu yöndeki çelişkiler giderilmeden, raporlar ortalamasına göre hüküm kurulması doğru olmamış, hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle taraflar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün taraflar yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 07.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.