23. Hukuk Dairesi 2018/2569 E. , 2020/3308 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki hakem kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av. ... ile davalı vekilleri Av. ... ve Av. ... geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, taraflar arasında iş geliştirme projelendirme ve ruhsat hizmetleri konusunda sözleşme imzalandığını, davacı tarafından hizmetlerin yapıldığının tespiti konusunda dava açıldığını, yapılan yargılama sonunda İstanbul 15. ATM tarafından tahkim anlaşması sebebi ile davanın usulden reddedildiğini, daha sonra yapılan tahkim yargılaması sonunda karar verildiğini, taraflar arasında geçerli bir tahkim anlaşması bulunmadığını, müvekkilinin davada taraf sıfatının olmadığını, ... Grubun tüzel kişiliğinin olmadığını, hakemlerin yetkilerini aşarak karar verdiklerini, uyuşmazlıkta Irak Mahkemelerinin yetkili olduğunu ve Irak Kanunlarının uygulanması gerektiğini, hakemlerin delilleri toplamadan ve eşitlik ilkesini gözetmeden karar verdiklerini, hakem ücretlerinin belirlenmesi yönünden de hukuka aykırı karar alındığını ileri sürerek, 19.12.2017 tarihli hakem kurulu kararının iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının dürüstlük kurallarına aykırı davrandığını, İstanbul 15. ATM tarafından verilen kararın kesinleştiğini, tahkim şartının geçerli olduğunu, ileri sürülen diğer iptal sebeplerinin de yerinde olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, İstanbul 15. ATM"nde 2014/1571 E. sayılı dava açıldığı, yapılan yargılamada taraflar arasında tahkim sözleşmesi bulunduğunun kabul edildiği, bu nedenle davanın usulden reddine karar verildiği ve verilen kararın kesinleştiği, kesinleşen bu karar ile sözleşmenin tarafları bağlayıcı olduğu, tahkim şartının da geçerli olduğu, davacı tarafından verilen hizmetin muhatabının ... Grup olduğu, ... Grubun tüzel kişiliğinin olmadığı hususunun kabul edildiği, ... Grup adına hareket eden ..."nun Borçlar Kanununda yer alan yetkisiz temsil hükümlerine göre hizmet bedelinden sorumlu olacağına karar verdiği, tahkim heyetinin kendi yetkilerine ilişkin verdiği kararların usul ve yasaya aykırı olmadığı, tahkim heyetinin yetkilerini aşmadıkları, tahkim yargılamasının usule uygun şekilde yürütüldüğü, gerekli araştırmaların yapıldığı, delillerin toplandığı, tarafların eşitliği ilkesinin gözetildiği, kararda hak ve nesafet kurallarına kamu düzenine aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dava, hakem kararının iptali istemine ilişkindir.
Yerel Mahkeme karar tarihinden önce 5235 Sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev Yetkileri Hakkındaki Kanun"un 5/3-4 fıkrasında 14/03/2018 tarihli ve 7101 Sayılı Kanun"un 55. maddesi ile yapılan değişiklikle fıkradaki "İptal davaları" ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
Bu hüküm bir usul hükmüdür derhal uygulanır. Kanunda derhal uygulamayı engelleyen geçici bir hükümde bulunmadığına göre hakem kararlarının iptali davalarının HMK 410. maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemelerinde ilk derece mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekir.
Bu durumda 14/03/2018 tarihli 7101 Sayılı Kanun"la 5235 Sayılı Kanun"da yapılan değişiklikle Bölge Adliye Mahkemeleri hakem kararlarının iptali davalarına ilk derece mahkemesi olarak bakacağından mahkemece Bölge Adliye Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle 6100 Sayılı HMK"nın 114/c ve 115/2 maddeleri uyarınca mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken uyuşmazlığın esası incelenerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru olmamıştır.
2-Bozma nedenine göre davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, bozma nedenine göre davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının ilgiliye iadesine, davanın niteliğine göre Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 27.10.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.