2. Hukuk Dairesi 2021/7236 E. , 2021/6696 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün bulunmamasına göre davalı-karşı davacı kadının tüm, davacı-karşı davalı erkeğin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yersizdir.
2-Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak görülen karşılıklı boşanma davasında ilk derece mahkemesince davalı-karşı davacı kadının boşanmaya sebep olan olaylarda tam kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, karşı davanın reddine, velayet anneye, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, çocuk yararına aylık 250 TL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesinden itibaren iştirak nafakası olarak devamına, kadın yararına aylık 250 TL tedbir nafakasına ve yoksulluk nafakası talebinin reddine, davacı-karşı davalı erkek yararına 8.000 TL manevi tazminata karar verilmiş olup, bu karara karşı davalı-karşı davacı kadın tarafından her iki dava yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi yapan bölge adliye mahkemesince boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu oldukları gerekçesiyle karşı davanın da kabulüne, tarafların tazminat taleplerinin reddine davalı-karşı davacı kadın yararına aylık 400 TL tedbir nafakasının karar kesinleşmesinden itibaren yoksulluk nafakası olarak devamına karar verilmiştir. Bu karar davacı-karşı davalı erkek tarafından, kadının davasının kabulü ve ferileri, kusur belirlemesi, manevi tazminat talebinin reddi ile velâyet yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise erkeğin davasının kabulü kusur belirlemesi, maddi ve manevi tazminat talebinin reddi, tedbir ve iştirak nafakasının miktarı yönünden temyiz kanun yoluna başvurulmuştur. Dairemizin 08.03.2021 tarih 2021/822 esas 2021/1998 karar sayılı ilamıyla evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet veren vakıalarda davalı-karşı davacı kadının, davacı-karşı davalı erkeğe göre ağır kusurlu olduğu ve davacı-karşı davalı erkek yararına TMK’nın 174/2. maddesindeki koşulların oluştuğu gerekçesiyle kararın bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan yönlerden ise onanmasına karar verilmiştir.
Türk Medeni Kanunu’nun 175. maddesi gereğince boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Somut olayda Dairemizin 08.03.2021 tarih 2021/822 esas 2021/1998 karar sayılı ilamıyla evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet veren vakıalarda davalı-karşı davacı kadının ağır kusurlu olduğu belirtilmiş ancak TMK 175. madde koşullarının davalı-karşı davacı kadın yararına oluşmadığı hususu açıkça vurgulanmamış olup anılan yanlışlık maddi hata niteliğindedir.
Açıklanan nedenlerle mahkemece davalı-karşı davacı kadın yararına TMK 175. madde koşullarının oluşmadığı gözetilerek davalı-karşı davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, bu hususta hüküm kurulmamış olması doğru görülmemiş kararın bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda 2. bentte gösterilen sebeplerle bölge adliye mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın Hanife"ye yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 292.10 TL temyiz başvuru harcı peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran ..."ya geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oyçokluğuyla karar verildi. 30.09.2021 (Prş.)
KARŞI OY YAZISI
Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen 10.12.2020 tarih ve 2020/645-1532 nolu karar davacı-karşı davalı erkek tarafından, kadının davasının kabulü ve ferileri, kusur belirlemesi, manevi tazminat talebinin reddi ile velayet yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, maddi ve manevi tazminat talebinin reddi, tedbir ve iştirak nafakasının miktarı yönünden temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 08.03.2021 tarih ve 2021/822-1998 karar sayılı ilamı ile davalı-karşı davacı kadının, davacı-karşı davalı erkeğe göre daha ağır kusurlu olduğu, tarafların eşit kusurlu olmadıkları erkek lehine manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken hatalı kusur belirlenmesine bağlı olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp bu yönlerle kararın bozulmasına, diğer yönlerden ise kararın onanmasına karar verilmiştir. Bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir. Bozma ilamına uyulmasına karar verilmekle usuli kazanılmış hak doğmuştur. Usuli kazanılmış hak, bir hukuki uyuşmazlıkta, mahkemenin veya tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan haktır. Bu aşamadan sonra hükmün onanan kısmı hakkında, yeniden inceleme yapılmayacak farklı bir karara varılmayacaktır.
Somut olayda, kadına yoksulluk nafakası verilmesine karar verilmiş bu husus bozma kapsamı dışında kalmış ve onanmasına karar verilmiş, bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince uyma kararı da verildiğine göre bu konuda kadın lehine usuli kazanılmış hak doğmuştur. Bu aşama farklı bir karar verilmesi, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesi mümkün değildir.
Bu durumda usul, yasa ve hukukun genel ilkelerine uygun olan hükmün onanması gerekir.Bu sebeplerle, değerli çoğunluğun hükmün bozulması yönündeki görüşüne katılmıyoruz.