Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/13039
Karar No: 2015/15074
Karar Tarihi: 24.12.2015

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2014/13039 Esas 2015/15074 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2014/13039 E.  ,  2015/15074 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, yıkım davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

-KARAR-

Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir.
Davacı şirket, paydaşı olduğu 11 parsel sayılı taşınmaza komşu 3 parsel sayılı taşınmaz maliki davalı şirket tarafından yapılanmak ve kullanmak suretiyle haksız yere müdahale edildiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve yıkıma karar verilmesini istemiştir.
Davalı, taşınmazı edindiği şekliyle uzun yıllardır kullandığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, çekişme konusu taşınmaza davalının müdahalesinin keşfen saptandığı gerekçesiyle elatmanın önlenmesi ve yıkıma karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu tarla vasıflı 11 parsel sayılı taşınmazda davacı şirketin paydaş olduğu, komşu 3 parsel sayılı taşınmazın ise kagir ahır, çiftlik binası ve tarla vasfı ile davalı şirket adına kayıtlı bulunduğu, davacı şirketin paydaşı olduğu taşınmaza haksız yere müdahale edildiği iddiası ile mülkiyet hakkına dayanılarak elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğiyle eldeki davayı açtığı, mahallinde yapılan keşif sonucunda ibraz edilen 11.12.2013 tarihli fen bilirkişileri raporunda; her iki taşınmaz üzerinde taraflara ait ticarethanelerin bulunduğunun belirtildiği, 01.03.2013 tarihinde Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan davanın, mahkemenin niteliği itibariyle mutlak ticari dava olması nedeniyle Ticaret Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verildiği, bu kararın temyiz edilmeksizin 09.04.2013 tarihinde kesinleştiği ve dosyanın süresinde başvuru yapılması üzerine ... Asliye Ticaret Mahkemesine gönderildiği, mahkemece davanın esastan kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere; 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun (TTK) 6335 Sayılı Yasa ile değişik 4.maddesinde ticari davalar tanımlanmıştır. Buna göre; her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile maddenin devamı fıkralarında belirtilen davalar ticari dava olarak nitelendirilmiştir. Yine aynı yasanın 5/3.maddesinde “Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır” hükmüne yer verilmiştir.
Anılan yasal düzenlemeler uyarınca Asliye Ticaret Mahkemelerinin özel mahkeme niteliğinde olduğu, bu niteliği gereği görev alanının 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre belirleneceği ve genel mahkemeler ile arasındaki ilişkinin önceki kanunun aksine görev ilişkisi olduğu açıktır. Asliye Ticaret Mahkemelerinin çekişmeli yargıdaki görev alanının, TTK’da ve diğer özel kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen davalarla sınırlı olduğu kuşkusuzdur.
Öte yandan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 6335 sayılı Yasa ile değişik 4.maddesinde ticari davaların; mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olarak iki gruba ayrıldığı anlaşılmaktadır. Mutlak ticari davalar, tarafların sıfatına veya bir ticari işletme ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın kanun gereği ticari sayılan davalar olup TTK’nun 4/1. maddesinin b, c, d, e, f fıkralarında ve özel kanunlarda düzenlenmiştir. Nispi ticari davalar ise; tarafların tacir sıfatına haiz olduğu ve her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili uyuşmazlıklardan doğan davalardır. Bir başka ifade ile, bu davalar ya bir ticari işletmeyi ilgilendirmeli ya da iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğmaları halinde ticari dava olarak nitelendirilebilirler.
Gerek mutlak ve gerekse nispi ticari davaların, Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceği kuşkusuzdur.
Somut olaya gelince; eldeki davanın 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunun (TMK) Eşya Hukuku başlıklı 4.kitabında düzenlenmiş gayrimenkul mülkiyetine ilişkin 683.maddesine dayalı mülkiyet hakkının korunmasına yönelik dava olduğu, her ne kadar taraflar tacir ve çekişme konusu taşınmazlar üzerinde tarafların ticari işletmeleri bulunuyor olsa da, uyuşmazlığın tarafların ticari işletmesiyle ilgisinin olmadığı, esasen dava dilekçesinde de bu yönde bir iddiaya da yer verilmediği, davanın bu özelliği itibariyle mutlak ve nispi ticari dava olarak nitelendirilemeyeceği, Asliye Ticaret Mahkemelerinin uzmanlık gerektiren ticari davalara bakmakla görevli özel nitelikli mahkemeler olduğu, eldeki davada ise uyuşmazlığın TMK’nun 683. ve devamı maddeler uygulanmak suretiyle çözüme kavuşturulacağı, taraflar arasında TTK hükümleri veya özel kanun hükümlerinin uygulanmasını gerektirir ticari bir uyuşmazlık bulunmadığı hususları bir bütün halinde değerlendirildiğinde davada genel mahkemelerin görevli olduğu sonucuna ulaşılmaktadır. Aksi düşünce, Asliye Ticaret Mahkemelerinin kuruluş amacına ve niteliğine aykırı olacaktır.
Hâl böyle olunca; görevin kamu düzenine ilişkin olduğu ve yargılamanın her aşamasında resen gözetileceği, TTK’nun 5/3.maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesi ile Asliye Ticaret Mahkemesi arasındaki ilişkin görev ilişkisi olduğu hükmü ve Asliye Hukuk Mahkemesince verilen görevsizlik kararının temyiz edilmeksizin kesinleşmiş olduğu gözetildiğinde, mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esası hakkında karar verilmiş olması doğru değildir.
Davalının temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollamasıyla) 1086 sayılı HUMK’nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 24.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi