23. Hukuk Dairesi 2013/3226 E. , 2013/4880 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki nama ifaya izin davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, arsa sahibi müvekkili ile yüklenici davalı arasında ....02.2002 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, sözleşme gereğince müvekkiline isabet eden bağımsız bölümlerin ....03.2004 tarihinde iskân izni alınarak teslim edilmesi gerekirken iskân izninin alınmadığını ileri sürerek, iskân izni alınması için gereken eksikliklerin tespiti ile bu işlerin davalı adına yapılabilmesi için ifaya izin ile birlikte sözleşmeye göre davalıya isabet eden iki dükkanın satışına yetki verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesiyle, bilirkişi raporuna göre, davalının bağımsız bölümlerin anahtar teslimi şeklindeki borcunu ifa etmesi için 132.649,06 TL ödemesi gerektiğini, bu miktar için davalıya devredilmeyen dükkanların satışına izin verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin, davacıya isabet eden bağımsız bölümleri eksiksiz olarak davacıya teslim ettiğini, davacının bu yerleri kullandığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalının sözleşmede belirlenen süre içerisinde iskân ruhsatı almadığı, bilirkişi raporunda inşaatın ruhsat almaya uygun hale getirilmesi için gereken işlerin ve bedellerinin kalem kalem tespit edildiği, davacı talebinin hakkaniyete uygun olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne ve taraflar arasındaki sözleşmeye göre eksik yapılan hususlar tespit edilerek tespit edilen bedeller karşılığında davacı tarafa davalıya ait iki dükkanın satılarak eksik işlerin bedelini karşılamasına ve buna ilişkin kendisine ait iki dairenin ruhsatını almasına izin verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
...) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
...) Dava, nama ifaya izin verilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, hükme esas alınan ....06.2012 tarihli bilirkişi kurulu raporunda bazı bağımsız bölümlerde ve dubleksin üst katında projeye aykırı olarak imalatlar yapıldığı belirtilerek bu imalatların iskân ruhsatı almaya uygun hale getirilmesi için maliyet bedeli hesaplanmıştır.
İmar mevzuatına aykırılıkların giderilmesinin mümkün olması halinde BK"nın 97. maddesi uyarınca nama ifaya izin verilmesi ve bunun için de parasal giderlerin istenmesi mümkün ise de, iskân ruhsatı verilmesi mümkün olmayan ve hakkında yıkım kararı bulunan dolayısıyla ekonomik değeri bulunmayan bağımsız bölümün eksik ve ayıplı işler bedelinin talep edilmesi sözleşmenin ve yasaya aykırılığın devamı anlamına gelir ki, bu talep yasal himaye görmez.(... .... HD. ....05.2002 tarih ve 1503 E, 2913 K. sayılı kararı)
Mahkemece, bilirkişilerce iskân ruhsatı almaya engel nitelikte olduğu bildirilen projeye aykırılıkların iskân ruhsatı almaya engel olup olmadığı, tadilat projesiyle düzeltilmeleri halinde iskân ruhsatı verilip verilmeyeceği ilgili Belediye Başkanlığı"ndan sorularak, bu aykırılıkların düzeltilmesi halinde dahi iskân ruhsatı alınmayacağının belirlenmesi halinde ruhsata aykırı inşaatın nama ifa yoluyla tamamlanmasının mümkün olamayacağı hususu da gözönünde bulundurularak, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
Öte yandan, davalı yüklenicinin ... no"lu bağımsız bölümdeki projeye aykırılıkların kendisi tarafından yapılmadığı savunması üzerinde durulup, bu yöndeki taraf delillerinin değerlendirilerek, sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, bu savunma üzerinde durulmadan, yazılı şekilde hüküm kurulması da doğru olmamıştır.
...) Kabule göre de, taraflar arasındaki sözleşmede yüklenicinin iskân alma yükümlülüğü bulunmadığı anlaşılmaktadır. Yüklenici inşaatı iskândan önceki aşamaya getirmekle yükümlü bulunduğundan, iskân alınması için ödenmesi gerekli Sosyal Güvenlik Kurumu prim borcunun nama ifaya izin bedeli içinde hesaplanması doğru olmamıştır.
Kaldı ki, iskân almanın yüklenicinin yükümlülüğünde olması halinde dahi 3194 sayılı İmar Kanunun 5940 sayılı Yasa ile değişik .../.... maddesi "Fenni mesullerce denetime ilişkin mimarlık ve mühendislik raporları hazırlanan, yapı sahibi, fenni mesuller ve ilgili idare elemanlarının birlikte düzenlediği tespit tutanağı ile tamamlandığı belirlenen, ancak, yapı müteahhidinin yapım işlerinden doğan vergi ve sigorta primi borçlarının ve diğer sorumluluklarının gereğinin yerine getirilmemesi sebebiyle yapı kullanma izin belgesi verilmesi işlemleri tamamlanamayan yapılar için, yapının müteahhidi olmayan yapı sahibinin talebi üzerine, ilgili idarece durum tespit edilerek yapı kullanma izin belgesi verilir. Bu belgenin bir örneği, ilgili kurumlara ve ilgililerin kayıtlarına işlenmek ve değerlendirilmek üzere ilgili meslek odalarına ve Bakanlığa gönderilir." hükmü uyarınca sigorta prim borcu yüklenicinin borcu olsa dahi, arsa sahibine yapı kullanma izin belgesi verilmesine engel teşkil etmeyeceğinden, bu bedelin de nama. ifa bedeline eklenmesi doğru olmaz.
SONUÇ :Yukarıda (...) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (...) numaralı bentte açıklanan nedenlere, temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren ... gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, ....07.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.