İftira - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/297 Esas 2015/145 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/297
Karar No: 2015/145
Karar Tarihi: 17.03.2015

İftira - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/297 Esas 2015/145 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Bu mahkeme kararı, bir iftira suçu davasıyla ilgili olarak verilen karardır. Sanığın evinde arama yapılması sonucu koruma tedbiri uygulanmıştır. Ancak mahkeme, sanığın temel cezasının TCK'nın 267/3. maddesiyle arttırılması gerektiğini göz ardı etmiştir. Ayrıca, sanığın hazır bulunmadığı bir sırada şahsi eşyalarının alındığı iddiasıyla ilgili, mahkeme Anayasal dilekçe hakkını kullanması kapsamında değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varmıştır. Bu nedenle, suç unsurlarının oluşmadığına karar verildiği için sanığın beraat etmesi gerektiği kararına varılmıştır. Kanun maddeleri ise TCK'nın 267/1, 62, 61/8, 51. madde ve TCK'nın 267/3. maddesi olarak belirtilmiştir.

16. Ceza Dairesi 2015/297 E. , 2015/145 K.

"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : İftira
Hüküm : TCK"nın 267/1, 62, 61/8, 51. maddeleri uyarınca mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın isnadı üzerine katılanın evinde arama yapılması suretiyle koruma tedbiri uygulanmış olması karşısında sanığa tayin olunan temel cezanın TCK"nın 267/3.maddesiyle arttırılması gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.

Sanığın hazır olmadığı bir sırada katılanın, sanığın evine giderek şahsi eşyalarını alması üzerine; 12.12.2011 tarihinde Cumhuriyet Başsavcılığına dilekçe veren sanığın, katılanın eşyalarını alırken kendisine ait bir takım eşyalar ile oğluna ait nüfus cüzdanı, içerisinde 6.000 TL. – 6.500 TL civarında para bulunan kumbarayı ve 100 adet 9 mm çapında tabanca fişeğinin de alındığını belirterek mağduriyetinin giderilmesini talep etmesinin; somut olay bir bütün olarak değerlendirildiğinde; olayın oluş şekli, sanığın evine müştekinin girmesinden sonra mallarının olmadığını iddia etmesi ve 12.12.2011 tarihli başvuru içeriği ve aşamalardaki savunması karşısında Anayasal dilekçe hakkının kullanılması kapsamında değerlendirilmesi ve bu nedenle unsurları itibariyle oluşmayan atılı suçtan sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 17.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.