10. Hukuk Dairesi Esas No: 2019/6620 Karar No: 2021/5365 Karar Tarihi: 15.04.2021
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2019/6620 Esas 2021/5365 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2019/6620 E. , 2021/5365 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi No : 2017/171-2018/285
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, bozma kararından sonra davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Eldeki dava dosyası incelendiğinde dairemizce verilen bozma kararına uyulmasına karşın, bozma kararının gereklerinin yerine getirilmediği görülmektedir. 12.01.2007 tarihinde meydana gelen iş kazası nedeniyle açılan bu davanın yasal dayanağı olay tarihinde yürürlükte bulunan 506 sayılı Kanunun 26. maddesidir. Kusur raporlarının, 506 sayılı Yasa, 4857 sayılı Yasanın 77. ve İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğünün 2 vd. maddelerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. 4857 sayılı Yasanın 77. maddesi; “İşverenler işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmak, işçiler de iş sağlığı ve güvenliği konusunda alınan her türlü önleme uymakla yükümlüdürler. İşverenler, işyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği önlemlerine uyulup uyulmadığını denetlemek, işçileri karşı karşıya bulundukları mesleki riskler, alınması gerekli tedbirler, yasal hak ve sorumlulukları konusunda bilgilendirmek ve gerekli iş sağlığı ve güvenliği eğitimini vermek zorundadırlar...” düzenlemesini içermektedir. Anılan düzenleme, işçiyi gözetim ödevi ve insan yaşamının üstün değer olarak korunması gereğinden hareketle; salt mevzuatta öngörülen önlemlerle yetinilmeyip, bilimsel ve teknolojik gelişimin ulaştığı aşama uyarınca alınması gereken önlemlerin de işveren tarafından alınmasını zorunlu kılmaktadır. İş kazasının oluşumuna etken kusur oranlarının saptanmasına yönelik incelemede; ihlal edilen mevzuat hükümleri, zararlı sonuçların önlenmesi için koşulların taraflara yüklediği özen ve dikkat yükümüne aykırı davranışın doğurduğu sonuçlar, özellike kaza mahallinin yeterince aydınlatılıp aydınlatılmadığı ayrıntılı olarak irdelenip, kusur aidiyet ve oranları gerekçeleriyle ortaya konulmalıdır. Dairemizce verilen bozma ilamından açıkça kaza geçiren sigortalının kusur oranının hükme esas alınan bilirkişi raporuna nazaran daha fazla olması gerektiği belirtilemesine karşın yine aynı kusur oranının belirlendiği anlaşılmaktadır. Bu sebeple olayla ilgili denetmen raporu, ceza ve tazminat dava dosyaları da celp edilip olayın gerçekleştiği iş kolunda iş güvenliği bakımından uzman kişilerden oluşan bilirkişi heyetinden belirtilen esaslara uygun bir kusur raporu alınmalı ve mevcut raporlar arasındaki çelişkiler giderilerek elde edilecek sonucu göre karar vermek gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Bunun yanında verilecek hükümde bir önceki kararı temyiz etmeyen davalı yönünden, davacı Kurum lehine oluşan usulü kazanılmış hak durumu da gözetilmelidir. O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine, 15.04.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.