12. Ceza Dairesi 2015/3983 E. , 2016/59 K.
"İçtihat Metni"Tebliğname No : 12 - 2014/283560
Mahkemesi : Bakırköy 7. Ağır Ceza Mahkemesi
Tarihi : 21/03/2014
Numarası : 2013/302-2014/43
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
1- Davacı vekilinin 01.08.2013 havale tarihli dilekçesi ile müvekkili olan davacının silahlı terör örgütüne yardım ve yataklık suçu nedeniyle 13.02.2012 tarihinde yakalanıp gözaltına alınarak 17.02.2012 tarihinde tutuklandığını, davacı hakkında CMK"nın 250. maddesi ile görevli İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca 25.01.2013 tarihinde iddianame düzenlenerek CMK"nın 250. maddesi ile görevli İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/30 Esas sayılı dosyası üzerinden kamu davası açıldığını, anılan mahkemece 04.02.2013 tarihinde tensip zaptı düzenlendiğini, ilk celsenin 02.05.2013 tarihinde yapıldığını ve davacının tahliye edildiğini, davacının yakalanma anından itibaren uzun bir süre sonra hakim karşısına çıkarıldığını, davacının hakim karşısına çıkarıldığı ilk celsede tahliye olduğu dikkate alındığında yakalama anından itibaren soruşturma makamlarının görevlerini gereği gibi yerine getirmediklerini, soruşturmanın yeterince hızlı bitirilmediğini, soruşturmada yakalama anından sonra yapılması imkansız veya soruşturmayı geciktirici herhangi bir delil de sunulmadığını, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 141/1-d maddesinde, kanuna uygun olarak tutuklandığı halde makul sürede yargılama mercii huzuruna çıkarılmayan kişilerin maddî ve manevî her türlü zararlarını devletten isteyebileceklerinin belirtildiğini, yine Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 5. maddesinin 3. fıkrasında, bu maddenin l-c fıkrasında öngörülen koşullar uyarınca gözaltına alınan veya tutuklu durumda bulunan herkesin derhal bir yargıç veya adli görev yapmaya yasayla yetkili kılınmış diğer bir görevli önüne çıkarılacağının, kişinin makul süre içinde yargılanmaya veya adli kovuşturma sırasında salıverilme hakkına sahip olduğunun ve salıverilmenin, ilgilinin duruşmada hazır bulunmasını sağlayacak bir teminata bağlanabileceğinin, aynı maddenin 5. fıkrasında ise bu madde hükümlerine aykırı olarak yapılmış bir gözaltı ve tutuklama işleminin mağduru olan herkesin tazminat istemeye hakkının bulunduğunun düzenlendiği dikkate alındığında, davacı hakkında süren soruşturmada yakalama anından sonra yapılması imkansız veya soruşturmayı geciktirici herhangi bir delil sunulmamış olması, yakalama anından itibaren soruşturma makamlarının görevlerini gereği gibi yerine getirmeyip soruşturmanın yeterince hızlı bitirilmemesi sonucunda davacının yakalanma anından uzun bir süre sonra hakim karşına çıkarılması nedeniyle CMK"nın 141/1-d ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin ilgili maddesinin ihlal edildiğinden bahisle 5.000 TL manevi tazminat talebinde bulunduğu dikkate alındığında.
Soruşturmanın makul bir sürede tamamlanıp tamamlanmadığının ve davacının makul sürede yargılama mercii huzuruna çıkarılıp çıkarılmadığının, dolayısıyla davacının manevi tazminata hak kazanıp kazanmadığının belirlenmesi açısından, tazminat talebinin dayanağı olan İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/30 Esas sayılı ceza dava dosyasının celp edilip ayrıntılı olarak incelenerek ve özellikle davacı (sanık) hakkında düzenlenmiş olan gözaltı ve ifade tutanakları, tutuklama kararı, tutuklama ve tahliye müzekkereleri ile iddianame başta olmak üzere gerekli bütün karar, tutanak ve belgelerin Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde aslı ya da onaylı örnekleri de dosya içine alınıp soruşturmaya konu olayın ve savcılıkça yapılan işlemlerin kapsamı ve niteliği belirlenip göz önünde bulundurularak davacının iddialarının gerekçelendirilerek değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde eksik inceleme ve araştırma ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesi,
2- Dairemizce yapılan temyiz incelemeleri sırasında aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı olarak birden fazla davanın açıldığının tespit edildiğinin anlaşılması karşısında; hazine zararına yol açan mükerrer davalara ilişkin ödemelerin önlenmesinin temini ve kamu kaynaklarının etkili, verimli ve hukuka uygun kullanılması bakımından, aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı açılmış dava olup olmadığının ilgili birimlerden sorulup, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden de araştırılarak tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 11.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.