1. Hukuk Dairesi 2014/12366 E. , 2015/15030 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ECRİMİSİL, İTİRAZIN İPTALİ
Taraflar arasında birleştirilerek görülen ecrimisil ve itirazın iptali davaları sonunda, yerel mahkemece davaların kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı-davacı ... vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Asıl dava; ecrimisil, birleşen dava; itirazın iptali isteklerine ilişkindir.
Davacı vasisi; kısıtlı ............ ...."nun davalının kardeşi olup rahatsızlığı sebebiyle ortak gayrimenkulden davalının tutumu sonucu eşit şekilde faydalanamadığını, ortak mirasbırakanları ...... adına kayıtlı 1073 ada 112 parseldeki 11 no.lu meskenin gerek mirasbırakanın ölümünden önce gerekse ölümünden sonra davalı tarafından kiraya verilerek gelir elde edildiğini, bu gelirden kısıtlının hiçbir şekilde istifade edemediğini ileri sürerek son beş yıllık kira bedelinin miras payı oranında davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı ...; davanın reddini savunarak birleşen davasında, mirasbırakandan intikal eden dava konusu 2 no.lu dairenin davalı ............ tarafından kiraya verildiğini, elde edilen kira gelirlerini davalının tek başına tasarruf ettiğini, payına isabet eden kira bedelinin tahsili için icra takibi başlattığını, davalının haklı bir gerekçeye dayanmaksızın icra takibine itiraz edip takibi durdurduğunu ileri sürerek itirazın kaldırılması, takibin devamı ve icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Birleşen davanın davalısı ............, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı - davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Birleşen dava yönünden mahkemece verilen kararda bir isabetsizlik görülmediğinden birleşen davaya yönelik temyiz itirazlarının reddine.
Asıl davaya yönelik temyiz itirazlarına gelince; dosya içeriği ve toplanan delillerden, tarafların ortak mirasbırakanı ........."nun 19.10.2000 tarihinde, ......"nun ise 11.02.2008 tarihinde ölmeleri üzerine geriye mirasçı olarak çocukları davacı ............, davalı ... ile dava dışı ...... ve .........."in kaldığı, dava konusu 9094 ada 12 parseldeki 2 nolu bağımsız bölümün tarafların annesi .......... adına kayıtlı olduğu, 1073 ada 112 parseldeki 11 no.lu bağımsız bölümün babaları ...... adına kayıtlı
olduğu, 11 no.lu dairenin davalı ... tarafından dava dışı kişiye 01.02.2009 tarihli sözleşme ile kiraya verildiği, 2 no"lu dairenin ise davacının kabulüne göre 12.01.2008 tarihinde davacı ............ tarafından dava dışı kişiye kiraya verildiği, davacı ............"in ........ Sulh Hukuk Mahkemesinin 2008/425 E. 2008/697 K.sayılı ilamı ile kısıtlandığı ve kendisine eşi ..."nun vasi olarak atandığı, ancak husumete izin kararı alınmadığı, .... tarafından ............ aleyhine ........ İcra Müdürlüğü"nün 2008/17182 esas sayılı dosyasında 2 nolu daireden payına düşen kira bedelinin tahsili isteği ile başlatılan icra takibinin borçlunun itirazı üzerine durduğu anlaşılmaktadır.
Kısıtlı davacı ............"nun vasisi ..........."ın husumete izin kararı almadan eldeki davayı açtığı, yargılama sırasında da bu eksiklik giderilmeden sonuca gidildiği görülmektedir.
Hâl böyle olunca; asıl dava bakımından, davacı vasisi için TMK"nın 462/8. maddesi hükmü uyarınca vesayet makamından "husumete izin" kararı alınması, bu şekilde usuli işlemler tamamlandıktan sonra işin esası bakımından bir karar verilmesi gerekirken, husumete izin kararı almadan, dava açma ve takip yetkisi bulunmayan vasinin açıp sürdürdüğü davada yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. 6100 sayılı HMK"nın 54.maddesi hükmü ile " Kanuni temsilciler, davanın açılıp yürütülmesinin belli bir makamın iznine bağlı olduğu hallerde izin belgelerini, tüzel kişilerin organları ise temsil belgelerini, dava veya cevap dilekçesiyle mahkemeye vermek zorundadırlar; aksi takdirde dava açamaz ve yargılamayla ilgili hiçbir işlem yapamazlar..." demek suretiyle anılan husus düzenlenmiştir.
Kabule göre de; asıl davada davalı tarafından yapılan apartman giderlerinin davacının miras payı oranında, belirlenen ecrimisilden mahsup edilmesi gerektiğinin düşünülmemesi de doğru değildir.
Davalı - davacı ..."nun, birleşen davaya yönelik temyiz itirazlarının reddine, asıl davaya yönelik temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 23.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.