MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
VEKİLİ : AV. ...
VEKİLİ : AV. ...

Taraflar arasında görülen davada Karşıyaka 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 22.03.2013 tarih ve 2012/425-2013/145 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin murisinin paydaş olduğu taşınmazdaki ortaklığın Karşıyaka 2. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2006/2510 E. 2010/1365 K. sayılı ilamı ile satış suretiyle giderilmesine karar verildiği, murisin yargılama sırasında vefat etmesine rağmen mirasçıların davaya dahil edilmeden kararın kesinleştirildiğinin satış dosyasında farkedildiğini ve işlerin uzamaması amacıyla tüm mirasçılar adına vekaletname sunularak satışa iştirak edildiğini, satış bedelinden müvekkilinin payına düşen paranın davalı banka nezdinde açılan hesaba yatırıldığını, satış dosyasında sunulan vekaletnamenin müvekkili adına yatan parayı çekme yetkisi içermesine rağmen davalı tarafça dava sırasında vekil sıfatıyla yer alınmadığı gerekçesiyle ödeme yapılmadığını, bankaya yatırılan ve talep edilen bedelin dava dışı bir alacak olmadığını, satış sırasında dosyaya sunulan vekaletnamenin davalı tarafça kabul edilmemesinin doğru olmadığını belirterek satış dosyasından müvekkili adına yatırılan bedelin işleyecek faiziyle birlikte ahzu kabz yetkisini de içeren vekaletname ve mahkemece yapılan satışa katılınmış olması sebebiyle ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın bir alacak davası olmayıp, muarazanın giderilmesinin istendiği, davanın davacı asil adına açılmış olması durumunda davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığını, davacının ve vekilinin adının ortaklığın giderilmesine ilişkin davada yer almadığını, buna göre ahzu kabza imkan veren bir mahkeme kararının bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının murisinin, paydaş olduğu taşınmazda ortaklığın giderilmesi amacıyla açılan dava sırasında vefat etmesi üzerine mirasçılarının davaya dahil edilmeden karar verilerek dosyanın satış aşamasına getirildiği, davacı ve diğer mirasçıların ayrı ayrı vekaletname sunarak satışa iştirak ettikleri, mirasçılara dava bildirilmeden karar verildiğinden davacının adının ortaklığın giderilmesi davasına ilişkin kararda zorunlu olarak yer almadığı, davacı adına düzenlenen yargılama konusu vekaletnamenin ahzu kabz yetkisi de içerdiği, satış
.../...
-2-


dosyasında davacı adına yatan paranın vekili aracılığı ile satış dosyasına sunulan vekaletname kapsamında çekilebileceği gerekçesiyle davacının verdiği vekaletnamenin davacı adına davalı banka hesabına yatırılan parayı çekme yetkisi içerdiğinin tespitine, taraflar arasında çekişmenin bu şekilde giderilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 0,90 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 07.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









25,20 H
24,30 PH
0,90 BK

22/01/2014 -