8. Hukuk Dairesi 2013/13868 E. , 2014/8173 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve terkin
Hazine ile .... ve ... aralarındaki tapu iptali ve terkin davasının kabulüne dair .... Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 17.01.2013 gün ve 218/10 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı ... tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Hazine temsilcisi, 3621 sayılı Kıyı Kanunu"na göre, mülkiyeti kayden davalı ..."a ait olan 1591 parsel sayılı taşınmazın kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığını açıklayarak davalı adına olan tapu kaydının iptali ile tescil dışı bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
Asıl dava ile birleştirilen davada; davacı ... vekilinin davalı Hazine"ye yönelttiği tazminat davasında 1591 parsel sayılı taşınmazın kıyı kenar çizgisi içerisinde kalan kısmının iptaline karar verildiği taktirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 15.000 TL nin 11.11.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak vekil edenine verilmesini talep etmiştir.
Davalı- birleşen dosya davacısı ... vekili, Hazine"nin açtığı davanın reddine karar verilmesini, talebi kabul edilmediği taktirde taşınmazın kıyı kenar çizgisi içerisinde kalan kısmının bedelinin vekil edenine verilmesini savunmuştur.
Yargılama devam ederken dava konusu taşınmaz 29.06.2011 tarihinde davalı ... tarafından ..."a satıldığından yeni kayıt maliki davaya dahil edilmiştir. Davalı ...; taşınmazı iyi niyetle satın aldığını, taşınmazın tapu kaydında kıyı kenar çizgisine ilişkin şerh bulunmadığını açıklayarak davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, bozma ilamından sonra davanın kabulüne, dava konusu 1591 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptaline ve tapu sicilinde terkinine karar verilmiştir.
Hüküm, davalı ... tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından: Davanın, reddine dair önceki hüküm Hazine temsilcisinin temyizi üzerine Yargıtay 1. Hukuk Dairesi"nin 22.12.2011 tarih ve 2011/11279 Esas, 2011/13516 karar sayılı ilamı ile özet olarak “işin esasının 28.11.1997 tarih 5/3 sayılı İçtihatı Birleştirme Kararı"na göre değerlendirilmesi, davanın kısmen veya tamamen kabulü halinde de 6099 sayılı Yasa hükümleri gözetilmek sureti ile değerlendirme yapılarak yargılama giderleri ve avukatlık ücreti konusunda karar verilmesi gerektiğine"" işaret edilmek suretiyle bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyulmasına kararı verildikten sonra, yukarıda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
Dosya muhtevasına dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve uyulan bozma ilâmında açıklandığı üzere işlem yapılıp sonucu dairesinde hüküm tesis edildiğine, dava konusu 1591 parselin 3621 sayılı Kıyı Kanunu uyarınca kıyı kenar çizgisinin deniz yönünde kaldığı belirlendiğine göre davalının yerinde görülmeyen asıl davaya ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile Usul ve Kanuna uygun olan hükmün asıl davaya ilişkin bölümünün ONANMASINA,
Davalının birleşen dosyaya yönelik temyiz istemine gelince; Dava, asıl dava yönünden tapu iptali ve terkin, birleşen davada ise tazminat isteği niteliğindedir. Mahkemece, asıl dava yönünden hüküm kurulmuş, ne var ki birleşen dava (tazminat isteği) yönünden olumlu ve olumsuz bir karar verilmemiştir. Hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır. (HMK.m.26/1). Hükmün sonuç kısmında taleplerden her bir hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenilen borç ve tanınan hakların açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. (HMK. M.297/2) Durum böyleyken, mahkemece birleşen dava ile ilgili bir karar verilmemiş olması usul ve yasaya aykırıdır.
Davalının temyiz itirazları açıklanan bu nedenle yerindedir. Kabulü ile Usul ve Kanuna aykırı olan hükmün birleşen dava (tazminat isteği) yönünden 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 25.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.