Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/476
Karar No: 2020/2325
Karar Tarihi: 26.02.2020

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2020/476 Esas 2020/2325 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2020/476 E.  ,  2020/2325 K.

    "İçtihat Metni"

    14. Hukuk Dairesi


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    BİRLEŞTİRİLEN 2010/229 Esas Sayılı Davada


    Davacılar ve birleştirilen davadada davacı vekili tarafından, davalılar birleştirilen davada davalı aleyhine 21.06.2010 gününde verilen dilekçeler ile taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil ile birlikte tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın ve birleştirilen davanın kabulüne dair verilen 30.03.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar ve birleştirilen davada davacı vekili ve davalılar vekili tarafından ayrı ayrı istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava ve birleştirilen dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil ile birlikte tazminat istemlerine ilişkindir.
    Davacılar vekili, davacıların murisi ... ile davalıların murisi ... arasında 27.06.1983 tarihli düzenleme şeklinde satış vaadi sözleşmesi ile ..."in, ortak murisleri ..."den intikalen gelen 443 ada 14 parseldeki hak ve hissesinin tamamını 40.000,00TL bedelle davacıların murisine satmayı vaad ve taahhüt ettiğini, satış bedelinin tamamının nakden ve peşinen ödendiğini, zilyet ve intifa haklarının tamamının alıcıya intikal ettiğini, kök murisin mirasçısının çokluğu ve bir araya gelememeleri nedeniyle tapuda intikal işlemlerinin yapılamadığını, 443 ada 14 parselin imar uygulaması sonucu 959 ada 3, 4, 5, 6 ve 7 No"lu parsellere ayrıldığını, bunlardan 3, 4, 5 ve 6 No"lu parsellerin ortaklığın giderilmesi davası sonucu satıldığını, 959 ada 7 parselin halen iştirak halinde mülkiyete tabi olduğunu ve ..."in hissesinin devam ettiğini belirterek ..."e isabet eden iştirak halindeki payın iptali ile davacılar adına tescilini; 3, 4, 5 ve 6 No"lu parsellerin satış bedelinin ise davacılara ait olduğunun tespiti ve satış bedelinin davacılara ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, ortaklığın giderilmesi davasının davacılar tarafından açıldığını ve mülkiyet iddiasında bulunmadıklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Birleştirilen davada davacı ... vekili, 01.10.1980 tarihli düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile 443 ada 14 parselde davalı ... ..."nun murisi ..."den gelen hak ve hisselerinin tamamını davacıya sattığını ancak tapuda devir yapmadığını belirterek 959 ada 7 parselde davalı ... ..."na ait hissenin iptali ile davacı adına tescilini; 3, 4, 5 ve 6 N"olu parsellerin satış bedelinin ise davacılara ait olduğunun tespitini ve satış bedelinin davacılara ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... ..., davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece, "2010/228 Esas sayılı davanın kabulüne, bilirkişi Mehmet Coşkun ve Mehmet Dişçekici imzalı 25.07.2013 tarihli raporda gösterilen bedellerin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, 959 ada 7 parsel sayılı taşınmazın ... mirasçıları olan ..., ... ve ..."in hisselerinin tapusunun iptali ile davacılar ... mirasçıları ..., ..., ..., ... ve ... adlarına veraset ilamındaki payları oranında tapuya kayıt ve tesciline; birleştirilen 2010/229 Esas sayılı davanın kabulüne, 959 ada 7 parsel sayılı taşınmazda ... hissesinin iptali ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, bilirkişi Mehmet Coşkun ve Mehmet Dişçekici imzalı 25.07.2013 tarihli raporda gösterilen bedellerin davalı ... Narşaroğlu"ndan alınarak ..."a verilmesine" karar verilmiştir.
    Hükmü, davacılar ve davalılar vekili ile birleştirilen davada davacı vekili temyiz etmiştir.
    Bir dava açıldıktan sonra da sahip olunan tasarruf yetkisi gereği dava konusu olan hak veya malın üçüncü kişilere devri mümkündür. Bu durumda bir dava şartı olan davayı takip yetkisi ortadan kalkmış olduğundan davanın açıldığı haliyle devam etmesi düşünülemez.
    Mahkemece, dava konusunun üçüncü kişiye temliki re"sen dikkate alınacaktır. Ancak hakim, dava şartının ortadan kalkması nedeniyle davayı reddetmeyip davayı veya savunmayı değiştirme yasağının bir istisnası olan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 125. maddesi uyarınca seçimlik hakkını kullanmak üzere diğer tarafa önel verecektir.
    Anılan maddenin 1.fıkrasına göre;
    Davanın açılmasından sonra, davalı taraf, dava konusunu üçüncü bir kişiye devrederse, davacı aşağıdaki yetkilerden birini kullanabilir:
    a) İsterse, devreden tarafla olan davasından vazgeçerek, dava konusunu devralmış olan kişiye karşı davaya devam eder. Bu takdirde davacı davayı kazanırsa, dava konusunu devreden ve devralan yargılama giderlerinden müteselsilen sorumlu olur.
    b) İsterse, davasını devreden taraf hakkında tazminat davasına dönüştürür.
    Kaynağını 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 29. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 237. maddesi ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 706 ve 1512 sayılı Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Hiç kuşkusuz karşı taraftan borcun ifasını talep eden kişinin kendi edimlerini yerine getirmiş olması gerekir.
    Taşınmazın yargılama sırasında dava dışı üçüncü kişiye devredilmesi halinde satış vaadi alacaklısına 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 125. maddesi uyarınca sahip olduğu seçimlik hakkı hatırtılarak yargılama yapılmalıdır.
    Yukarıda belirtildiği üzere dava açıldıktan sonra müddeabihin temliki halinde diğer taraf dilerse temlik edenle olan davasından vazgeçerek müddeabihi devralmış yeni malike karşı davaya devam eder, dilerse vaat borçlusu olan davalıya karşı açmış olduğu davasını tazminata dönüştürür.
    Somut olaya gelince; asıl ve birleştirilen davada iştirak halindeki hisselerinin iptaline karar verilmesi istenen ... ve Nezihe ..."nun güncel tapu kaydına göre dava konusu 959 ada 7 parselde hissesi kalmamıştır. Davada taraf olmayan Hacer Çekil ve Şaziye Çekil yargılamanın devamı sırasında 13.02.2019 tarihinde satış suretiyle 959 ada 7 parselde hissedar olmuştur. Hal böyle olunca dava konusu 959 ada 7 parsel yönünden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 125 maddesi uyarınca işlem yapılması gerektiği açıktır.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununu 125. maddesine göre işlem yapılmaksızın tapu kayıt maliki olmayan davalılar aleyhine olacak şekilde 959 ada 7 parsel yönünden asıl ve birleştirilen davada tapu iptal ve tescil hükmü kurulması doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar ve davalılar vekili ile birleştirilen davada davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.02.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi