20. Ceza Dairesi Esas No: 2019/5459 Karar No: 2020/26 Karar Tarihi: 06.01.2020
Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2019/5459 Esas 2020/26 Karar Sayılı İlamı
20. Ceza Dairesi 2019/5459 E. , 2020/26 K.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : ANTALYA 1. Çocuk Mahkemesi Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: 1) Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin “13.10.2012” yerine “14.10.2012” olarak yazılması, 2) Sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise, hüküm tarihinden önce yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz.” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine” karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçundan dolayı başka dava olup olmadığı, varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediğinin belirlenmesi için Cumhuriyet Başsavcılığı ve Denetimli Serbestlik Müdürlüğü kanalıyla da araştırma yapılması gerektiği gözetilmeden, sadece UYAP sisteminden sanığın yargılandığı dosyalar ve sanığın adli sicil kaydındaki bilgiler değerlendirilerek eksik araştırma ile hüküm kurulmuş olması, 3) Hükümden önce 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle, TCK"nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendinde yer alan, "kişinin, erteleme süresi zarfında; kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi” halinde kamu davası açılır" hükmü gereğince; Yaşı küçük sanık velisi Zülküf Kaya’ya çağrı kağıdının tebliği üzerine sanığın denetimli serbestlik müdürlüğüne başvurarak denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanıldığı, sanığın kendisine daha önceden bildirilen 28.06.2013 tarihindeki bireysel görüşmeye katılmaması üzerine sanık velisi Zülküf Kaya’ya TK’nın 35. maddesine göre 02.07.2013 tarihli uyarı yazısı tebliğatının usulsüz olmasına rağmen, sanık mahkeme huzurunda savunmasında özetle; denetimli serbestlik kararına çalıştığından dolayı uyamadığı şeklinde beyanı karşısında, sanığın usulsüz tebligattan haberi olması sebebi ile sürenin öğrendiği tarihten geçerli olduğunun kabul edilmesine rağmen sanığın denetimli serbestlik müdürlüğüne başvurmaması üzerine yükümlülük ihlali nedeniyle infaz dosyasının 11.10.2013 tarihinde kapatıldığı; 02.07.2013 tarihli uyarı yazısının tebliğinin ardından, sanığa tekrar yeni bir süre verilerek başvuru yapması konusunda ihtaratta bulunulmadığının anlaşılması karşısında; sanığın ilk ihtarata uymamasının, kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmamakta ısrar etmesi olarak kabul edilemeyeceği gözetilmeden yapılan yargılama sonucunda denetimli serbestlik tedbirinin devamına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde sanık hakkında mahkûmiyetine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 06/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.