13. Ceza Dairesi 2015/2877 E. , 2016/5684 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Karşılıksız yararlanma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Sanık hakkında ... 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/05/2013 günlü, 2010/1081 esas ve 2013/733 karar sayılı hükmüyle aynı mahkemenin 2010/1081 esas sayılı inceleme konusu dosyasının birleştirilmesine karar verilmesine karşın, sanığa birleştirme kararı okunmadan ve 5237 sayılı TCK"nın 43. maddesi gereğince ek savunma hakkı tanınmadan yazılı şekilde uygulama yapılması suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 226/1. maddesine aykırı davranılması,
2-Hakkında kayıtsız olan sayaçtan elektrik kullandığına dair tutanaklar düzenlenen sanığın suça konu yerde ne kadar süredir oturduğunun ve dava konusu tutanaklar itibariyle suça konu sayacı kullanım süresinin belirlenmesinin ardından, evde kullanılan sayacın tüketimi eksik gösterip göstermediği veya tüketim miktarının belirlenmesini engelleyecek şekilde sayaca müdahale edilip edilmediğinin tespit edilebilmesi için; 21/02/2010 tarihli kaçak/usulsüz tespit tutanağında kurulu gücün 500 watt olarak belirtilmesine karşın sözkonusu tutanakla ilgili olarak düzenlenen 01/04/2011 tarihli bilirkişi raporunda kurulu gücün 8,34 kwh değeri üzerinden değerlendirilmesi hususu da gözetilerek; suça konu 21/02/2010 ve 27/04/2010 tarihli tespit tutanakları birlikte değerlendirilip sözkonusu tutanaklarda belirtilen devreden geçen akım miktarlarına ve kurulu güce göre yine tespit tutanaklarında belirtilen endeks değerlerinin uyumlu olup olmadığı ve usulsüz kullanım bedeli konusunda teknik bilirkişiden ek rapor alınıp sanığın karşılıksız yararlanma kastıyla hareket edip etmediği bu suretle tespit edildikten sonra hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde karar verilmesi,
3-Alınan bilirkişi raporu sonucunda, sanığın karşılıksız yararlanma kastıyla hareket ettiğinin tespiti halinde, 02.07.2012 tarihinde kabul edilip 28344 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı “Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkındaki” Kanun’un geçici 2. maddesinin 1. ve 2. fıkrası hükümleri birlikte ele alınıp değerlendirildiğinde yapılan değişiklikle amaçlananın bu kapsam dâhilindeki suçlar bakımından kurum zararının ödenmesi halinde, olayın sanığı hakkında ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilerek işin esasına girilmesinin önlenmesi olduğu gözetilerek, sanığa bilirkişi tarafından normal tarifeye göre hesaplanacak olan cezasız kaçak kullanım bedelini ödeyerek şikayetçi kurumun zararını gidermesi halinde 6352 sayılı Yasanın Geçici 2/2. maddesi gereğince hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verileceğine dair bildirimde bulunularak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi zorunluluğu,
Kabule göre de;
“Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53. madde 1. fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu ve kasten işlemiş olduğu suç dolayısıyla hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (c) (5237 sayılı TCK"nın 53/3. maddesi gözetilerek, hükümlünün kendi altsoyu dışındakiler yönünden) ve (d) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."nın temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 30.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.