11. Hukuk Dairesi 2013/10697 E. , 2014/140 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : RİZE 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
(FİKRİ VE SINAI HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ SIFATIYLA)
TARİHİ : 25/02/2013
NUMARASI : 2009/182-2013/177
Taraflar arasında görülen davada Rize 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 25/02/2013 tarih ve 2009/182-2013/177 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı firmanın müvekkil kurumun marka tescilli 1000 gr"lık ""Çaykur Tiryaki Turist Çayı""nın taklit ve benzeri olan 1000 gr"lık ""MARMARA Rize Çay"" piyasaya sürerek haksız rekabette bulunmasının müvekkil kurumu hem maddi hem de manevi olarak zarara uğrattığını ileri sürerek, söz konusu çaylar hakkında toplatma kararını verilmesini, ayrıca fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL maddi, 1.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep etmiş, 08.10.2012 tarihli ıslah dilekçesi ile, 10.000,00 TL maddi tazminat miktarını 20.544,85 TL "ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalı tarafından kullanılan ve tasarım tescili bulunmayan Marmara Rize Çay tasarımının, davacı adına tasarım tescil kaydı bulunan Çaykur Tiryaki Çayı"na ait tasarımı ile belirgin şekilde benzer olduğu ve bu itibarla davacının tasarım hakkına tecavüz oluşturduğu gerekçesiyle, 20.544,85 TL maddi tazminat ile 1.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline, çayların toplatılması yönündeki talebin ise reddine karar verilmiştir.
Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin (2), davalı vekilinin ise (3) ve (4). bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Ancak, davacı taraf ayrıca davalı tarafından satışa sunulan çayların da toplatılmasını istemesine rağmen mahkemece hiçbir gerekçe gösterilmeksizin bu talebin reddi doğru görülmemiş, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davacı yararına bozulması gerekmiştir.
3- Zararını kanıtlama yükümlülüğü bulunan davacı taraf zararın miktarının tespiti hususunda bilirkişi incelemesi yapılmasını istemiş ve bilirkişi de ibraz edilen delillere göre dava konusu ürünün ne kadar satıldığı veya ne kadar gelir elde edildiğinin tespit edilemeyeceğini, dava konusu çayın toplam satışlarının %5"inin davacı zararı olarak kabulünün gerekeceğini belirtilmiştir. Her ne kadar takdiri bir delil olan bilirkişi raporu deliline dayanarak karar verilebilir ise de; alınan raporun bilimsel verileri içermesi gerekir. Bilirkişinin hiçbir veriyi dayanak almadan soyut bir ifade ile belirli bir dönem karının %5"inin zarar olduğuna ilişkin mütaalasına itibar edilemez. Bu itibarla, davacı tarafından da başka bir şekilde ispat edilemeyecek olan zarar karşılığı olarak hükmedilecek tazminatın, mahkemece BK 42. maddesi gereğince tayini gerekmekte olup, hükmün temyiz eden davalı yararına bozulması gerekmiştir.
4- Kabul şekli bakımından, davalı vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, kararın (2) nolu bentte açıklanan nedenle davacı yararına (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, (4) nolu bentte açıklanan nedenle davalı vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının bu aşamada İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 06/01/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.