20. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/9980 Karar No: 2016/9951 Karar Tarihi: 03.11.2016
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/9980 Esas 2016/9951 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2016/9980 E. , 2016/9951 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasında görülen davada ... 15. Asliye Hukuk ve ... 5. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı 08.01.2014 tarihli dilekçeyle; bankacılık kredi kartı sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe davalı tarafından itiraz edildiğini belirterek itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı istemleriyle asliye hukuk mahkemesinde dava açmıştır. ... 15. Asliye Hukuk Mahkemesi, "...TTK"nın 4/1 maddesi uyarınca bankalar tarafından yapılan işlemlerin mutlak ticari dava niteliğinde olduğundan davaya bakma görevinin asliye ticaret mahkemesine ait bulunduğu..." gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. ... 5. Asliye Ticaret Mahkemesi ise "...5464 sayılı Kanunun 44. maddesi uyarınca kredi kartı uyuşmazlıklarında davaya bakma görevinin asliye hukuk mahkemesine ait olduğu ..." gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. 01.03.2006 tarihinde yürürlüğe giren 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanununun 44. maddesinde, söz konusu kartlardan kaynaklanan uyuşmazlıklar yönünden "kart hamili / kart çıkaran kuruluş" ayrımına gidilmiştir. Maddenin 1. fıkrasında, "tüketici olan kart hamili" tarafından açılacak davalarda 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 22 ve 23. maddelerinin uygulanacağı ve dolayısı ile tüketici mahkemelerinin görevli olacağı açıklanmışken; ikinci fıkrada, "kart çıkaran kuruluşlar" tarafından kart hamili aleyhine açılacak davalar yönünden 1086 sayılı HUMK"nın (6100 sayılı HMK"nın 447/2. maddesinde, başka kanunların HUMK"ya yaptığı atıfların HMK"ya yapılmış sayılacağı belirtildiğinden, 01.10.2011 tarihinden itibaren bu atıf HMK olarak anlaşılmalıdır) görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir. Diğer taraftan, gerek 44/1. maddenin metninden ve gerekse de aynı Kanunun 43. maddesinden, "tacir" olan kart hamilleri ile kart çıkaran kuruluşlar arasındaki ihtilafların Türk Ticaret Kanunu hükümlerine tabi bulunduğu ve asliye ticaret mahkemelerinin görevli olacağı anlaşılmaktadır. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesi ile tüketici yasasının kapsamı genişletilmiş ve kredi kartından kaynaklanan uyuşmazlıklar yönünden "kart hamili / kart çıkaran kuruluş" ayrımı ortadan kaldırılarak, kart hamilinin tüketici sıfatını haiz olduğu tüm ihtilaflar yönünden tüketici mahkemeleri görevli hale gelmiştir. Ancak, anılan Kanunun geçici-1. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış olan davalar açıldıkları mahkemelerde görülmeye devam eder" hükmü nedeniyle Kanunun yürürlüğe girdiği 28.05.2014 tarihinden önce açılmış davalar yönünden 5464 sayılı Kanunun 44. maddesindeki görev hükümleri geçerli olmaya devam edecektir. Somut olaya gelince, kartı veren kuruluş tarafından, tacir olmayan kart hamiline yöneltilen ve kredi kartı sözleşmesinden kaynaklanan dava, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun yürürlüğe girmesinden önce, 08.01.2014 tarihinde açılmıştır. 6102 sayılı TTK"nın 4 ve 5. maddeleri uyarınca asliye ticaret mahkemelerinin görevli bulunduğu düşünülebilirse de, yukarıda açıklandığı üzere, özel kanun olan 5464 sayılı Kanunun 44/2 ve 43. maddelerinin açık hükümleri karşısında görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğunu kabul etmek gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK"nın 21 ve 22. maddeleri gereğince; ... 15. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 03.11.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.