19. Ceza Dairesi Esas No: 2018/1794 Karar No: 2018/2440 Karar Tarihi: 07.03.2018
2004 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2018/1794 Esas 2018/2440 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İstanbul Anadolu 3. İcra Ceza Mahkemesi tarafından verilen hükümler, aynı suç ve şikayetçiye ilişkin olduğu için birleştirilmeliydi, ancak bu yapılmadığı için mahkeme kararı bozuldu. Sanığın suçu işleme tarihi 25/01/2014'tü ve suç ticareti usulüne aykırı terk etmekti. Kararda, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 354. maddesi ile suç yönünden uzlaştırma kurumunun uygulanmasına engel olmadığı ve suçun işlenmesinden sonra uzlaşma için adli mercilerin daha fazla meşgul edilmeden tarafların özgür iradeleriyle sonuçlandırılmasının amaçlandığı belirtildi. Bunun yanı sıra, sanığa, cezanın bütün neticeleriyle beraber düşebileceği veya şikayetten vazgeçilmesi halinde cezanın düşebileceği konusunda uyarı yapılmaması da bozulmaya neden oldu. Kararda bahsedilen kanun maddeleri 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 354. ve 337/a maddeleri, 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesi, 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesidir.
19. Ceza Dairesi 2018/1794 E. , 2018/2440 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak, Ticareti usulüne aykırı terk etmek suçu, özelliği itibariyle bir defa işlenebilen bir suç olup, suçu, sanığı ve şikayetçisi aynı olan birden fazla şikayet sebebiyle ayrı ayrı yargılaması yapılan dosyaların birleştirilmesi gerektiğinin anlaşılması karşısında, İstanbul Anadolu 3. İcra Ceza Mahkemesi"nin 18/11/2014 tarih, 2014/166 esas, 2014/305 sayılı kararı ile verilip Dairemizin 2015/30788 esası ile aynı gün incelemesi yapılan ve bozulmasına karar verilen dava dosyası ile temyiz incelemesine konu dosyanın birleştirilerek, sanığın eyleminin tek suçu oluşturduğu kabul edilip karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Kabule göre; 1-02.12.2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 253. maddesinde değişiklik yapılarak madde içeriğinden "etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile" ibaresinin çıkarılması nedeniyle özel bir etkin pişmanlık hükmü olan 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu"nun 354. maddesinin aynı Kanun"un 337/a maddesinde düzenlenen suç yönünden uzlaştırma kurumunun uygulanmasına engel teşkil etmemesi, suçun işlenmesinden sonra fail ile mağdur arasındaki çekişmeyi bir uzlaştırmacının girişimiyle kısa zamanda tarafların özgür iradeleriyle ve adli merciler daha fazla meşgul edilmeden sonuçlandırmayı amaçlayan uzlaştırmanın soruşturma ve kovuşturmalarda mutlaka öncelikle uygulanması zorunlu bir maddi ceza ve ceza muhakemesi hukuku kurumu olması ve İcra ve İflas Kanunu"nun 354. maddesinin yerine geçip anılan maddenin uygulanmasını ortadan kaldırmaması karşısında, sanık hakkında 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle değişik CMK"nın 253, 254. maddelerinin uygulanması zorunluluğu, 2-Hakkında mahkumiyet hükmü verilen sanığa İİK"nın 354. maddesi gereği şikayetçinin şikayetten vazgeçmesi veya borcun ödenmesi halinde cezanın bütün neticeleriyle beraber düşeceğinin hatırlatılmaması, 3-Suç tarihinin 25/01/2014 olmasına rağmen, karar başlığında 2013 olarak gösterilmesi, Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKMÜN, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 07/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.