2. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/9275 Karar No: 2014/1437
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2013/9275 Esas 2014/1437 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2013/9275 E. , 2014/1437 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İstanbul 14. Aile Mahkemesi TARİHİ :11.12.2012 NUMARASI :Esas no:2011/985 Karar no:2012/876
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı (kadın) tarafından temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 27.01.2014 günü temyiz eden davalı Z.. B.. vekili Av. Ş.. T... ve karşı taraf davacı M.. B.. vekili Av. S.... A. geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı kadın süresi içerisinde sunduğu cevap dilekçesiyle; davacı koca aleyhine bu dava öncesinde Rize Aile Mahkemesinin 2011/325 esasına kayıtlı boşanma davası açtığını, bu davanın derdest olduğunu belirterek her iki davanın birleştirilmesi talebinde bulunmuştur. Dosya içerisine getirtilen belgelerden her iki dava arasında Hukuk Muhakemeleri Kanununun 166. maddesinde belirtildiği şekilde hukuki ve fiili bağlantı bulunduğu anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında delillerin birlikte değerlendirilip sonucu uyarınca bir karar verilmek üzere her iki dosyanın birleştirilmesine karar verilmesi gerekirken davaların farklı hukuki sebeple açıldığından bahisle birleştirme talebinin reddi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. 2-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK. md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK.m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK.m.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır (TMK.m.169). O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davalı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. 3-Kabule göre de; temyiz dilekçesi ekinde sunulan belgelerden mahkemece verilen kesin süre dahilinde tanıklarının dinletilmesine ilişkin giderlerin davalı vekilince İstanbul 2 nolu mahkeme veznesi aracılığıyla yatırıldığı halde, tanık giderlerinin yatırılmadığından bahisle ve savunma hakkını kısıtlar şekilde davalı tanıkları dinlenilmeden işin esası hakkında karar verilmesi de doğru görülmemiştir, SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 1. ve 2. bentte gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, duruşma için takdir olunan 1100.000 TL. vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 27.01.2014 (Pzt.)