14. Hukuk Dairesi 2018/2180 E. , 2020/2320 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 10/06/2010, 19/10/2011 ve 23/03/2012 günlerinde verilen dilekçeler ile dava ve birleştirilen davalarda tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın ve birleştirilen davaların feragat nedeniyle reddine dair verilen 30/11/82017 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava ve birleştirilen dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil ikinci kademede tazminat istemine ilişkindir.
Davacılar vekili, davacıların murisi ... ile kendi adına asaleten, ... adına vekaleten ... arasında 01.07.1993 tarihli düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesi yapıldığını, bu sözleşme ile davalıların 7725 ada 2 parsel sayılı taşınmazda inşa edilen binanın dördüncü katında bulunan dairedeki hisselerini satmayı vaat ettiklerini, satış bedelinin peşin olarak ödendiğini, sözleşmede tapu devrine ilişkin kat-i ferağın binada kat mülkiyeti tesisinden sonra verileceğinin öngörüldüğünü, murisin 23.02.2002 tarihinde vefat ettiğini, davalılar ile yapılan şifahi görüşmelere rağmen bugüne kadar tapuda devir yapılmadığını öncelikle taşınmazın tapu kaydına ihtiyati tedbir konulmasını, davalılara ait 1/2"şer payın iptali ile bu hissenin miras payları oranında davacılar adına tapuya tescilini, mümkün olmaması halinde taşınmazın değeri olarak şimdilik 15.000,00TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davacılar vekili, birleştirilen 2011/370 Esas sayılı davada sağ olduğu halde ..."in çocuklarını davaya dahil etmiş; birleştirilen 2012/104 Esas sayılı dava ile ölü ... mirasçılarına husumet yöneltmiştir.
Davalılar vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Dahili davalı ... vekili, dahili davalının 09.04.2013 tarihinde ..."e ait hisseyi satın aldığını, satış vaadi sözleşmesinden dahili davalının haberi olmadığını, dahili davalının iyiniyetli olduğunu, zamanaşımı nedeniyle davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, "Davalı ..."in davadan önce öldüğü anlaşıldığından hakkındaki davanın reddine, dahili davalı ... hakkındaki tapu iptal ve tescil davasının kabulü ile 7725 ada 2 parsel 6 nolu bağımsız bölümündeki 1/24 payın iptaline, bu payın her birinin payı 1/96 olmak üzere davacılar adına tapuya tesciline, geriye kalan payın davalı uhdesinde bırakılmasına; birleştirilen İstanbul 16. Asliye Hukuk Mahkemesine ait 2011/370 Esas sayılı davanın husumet yönünden reddine; birleştirilen İstanbul 9. Asliye Hukuk Mahkemesine ait 2012/104 Esas sayılı davanın kabulüne, Kagıthane ilçesi, Merkez Mahallesi mevkinde bulunan 7725 ada 2 parsel sayılı taşınmazda bulunan 6 nolu bağımsız bölüme karşılık gelen davalıların murisi ..."e ait 1/24 payın iptaline bu payın, her birinin payı 1/96 olmak üzere davacılar adına tapuya tesciline" karar verilmiştir.
Dairemizin 26.04.2016 tarihli 2015/18018 Esas 2016/5100 Karar sayılı ilamı ile hükmün onanmasına karar verilmiştir.
Davacılar vekili, 21.06.2016 havale tarihli dilekçesi ile dava ve birleştirilen davadan feragat etmiştir.
Davacılar vekilinin feragati üzerine Dairemizin 01.06.2017 tarihli 2016/10973 Esas ve 2017/4590 Karar sayılı ilamı ile davacının davadan feragati hakkında mahkemesince bir karar verilmesi gerektiğinden hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak davanın ve birleştirilen davaların feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Hükmü, dahili davalı ... vekili temyiz etmiştir.
Her ne kadar davacılar vekilince 21.06.2016 tarihli dilekçede karşılıklı sulh nedeniyle davadan feragat edildiği, vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemesi gerektiği belirtildiğinden mahkemece davanın reddi ile birlikte vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmiş ise de; davalı ... vekili tarafından avukatlık ücretinin talep edilmediği ya da sulh olunduğuna dair herhangi bir dilekçe mahkemeye sunulmamıştır. Bu durumda davacılar vekilinin tek taraflı dilekçesi dikkate alınarak dahili davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmemesi doğru değildir. Dava ve birleştirilen dava feragat nedeniyle reddedildiğinden dahili davalı ... de kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden dahili davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya uygun olmayıp hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dahili davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.02.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.