20. Ceza Dairesi 2019/5329 E. , 2020/24 K.
"İçtihat Metni"Mahkeme : İSTANBUL 63. Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
1) İstanbul Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün sanığa çıkarttığı çağrı yazısının ve tebligat parçasının denetime imkan verecek şekilde dosya içerisine alınması gerektiğinin gözetilmemesi,
1)Hükümden önce 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle, TCK"nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendinde yer alan, "kişinin, erteleme süresi zarfında; kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi” halinde kamu davası açılır" hükmü gereğince;
Sanık ...’a 05.08.2014 tarihinde tedavi ve denetimli serbestlik kararının infazında uyulması gereken kurallar tebliğ edilerek infaza başlanıldığı, sanığın önceden haberdar edildiği 18.08.2014 tarihli görüşmeye katılmadığının tespiti üzerine 07.09.2014 tarihli uyarı yazısının sanığa tebliğ edildiği, sanık bunun üzerine daha önceden haberdar edildiği 08.12.2014 tarihli görüşmeye gelmediğinin tespiti ile İstanbul Anadolu Denetimli Serbestlik Müdürlüğü 19.12.2014 tarihli kapatma yazısında sanığın 24.11.2014 tarihindeki seminere katılmadığından kayıt kapatıldığı belirtilmiş ise de, sanığın 24.11.2014 tarihinde seminere katılması gerektiğine dair tebliğ edilmiş evraka dosya kapsamında rastlanılmadığı, sanık savunmasında özetle “sinema filmi için şehir dışına çıkmıştım” şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmakla; 24.11.2014 tarihli seminere katılması gerektiğine ilişkin tebliğ evrakının aslı veya onaylı suretinin dosya içerisine eklenilmesi ve 07.09.2014 tarihli uyarı yazısının tebliğinin ardından, sanığa tekrar yeni bir süre verilerek başvuru yapması konusunda ihtaratta bulunulmadığının anlaşılması karşısında; sanığın ilk ihtarata uymamasının, kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmamakta ısrar etmesi olarak kabul edilemeyeceği gözetilmeden yapılan yargılama sonucunda denetimli serbestlik tedbirinin devamına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde sanık hakkında mahkûmiyetine karar verilmesi,
2)Sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise, hüküm tarihinden önce yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz.” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine” karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçundan dolayı başka dava olup olmadığı, varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediğinin belirlenmesi için Cumhuriyet Başsavcılığı ve Denetimli Serbestlik Müdürlüğü kanalıyla da araştırma yapılması gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ile hüküm kurulmuş olması,
3) Sanık hakkında temyize konu 20.07.2012 tarihinde işlediği iddia olunan bu suçla ilgili olarak 09.01.2014 tarihli iddianame ile kamu davası açıldığı, sanığın 30.10.2011 suç tarihli, 11.12.2012 iddianame tarihi ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan" Aydın 2. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 23.05.2013 tarih - 2012/1638 esas ve 2013/749 karar sayılı dosyasında yargılama yapıldığı anlaşıldığından; bu dosya derdest ise birleştirilerek, kesinleşmiş ise dosyanın aslı veya onaylı sureti getirtilerek bu dosya içine konularak tüm deliller birlikte değerlendirilip, sanığın hukukî durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ile hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 06/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.