17. Hukuk Dairesi 2016/3868 E. , 2017/7033 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 13.06.2017 Salı günü davacı vekili Av. ... geldi. Davalı taraftan gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı vekili dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü.
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalıya zorunlu trafik sigortalı motorsiklette yolcu olan müvekkilinin tek taraflı trafik kazası sonucu %48 oranında daimi malul ve 12 ay boyunca %100 geçici işgöremez kaldığını, hayatını tek başına idame ettirebilmesinin mümkün olmadığını beyanla, belirsiz alacak davası olarak şimdilik 10.000 TL bakıcı giderinin kaza tarihinden işleyecek ticari faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiş, bedel artırım dilekçesiyle talebini 98.087,40 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili,... mahkemelerinin yetkili olduğunu, hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini, bakıma muhtaçlık bakımından ATK 3. İhtisas dairesinden rapor alınması gerektiğini, murisin kafa travmasından vefat edip emniyet kemeri takmadığının muhtemel olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile; 88.087,40 TL’nin dava tarihinden (26/05/2014) itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, sadece hatır taşıması indirimi nedeniyle davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinde isabetsizlik olmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle bakıcı gideri tazminatı istemine ilişkindir.
Sorumluluğu doğuran olayın, zarar görenin vücut bütünlüğünü ihlal etmesi hali BK m. 46/I’de özel olarak hükme bağlanmıştır. Bu hüküm gereğince “Cismani bir zarara düçar olan kimse külliyen veya kısmen çalışmaya muktedir olamamasından ve ileride iktisaden maruz kalacağı mahrumiyetten tevellüt eden zarar ve ziyanını ve bütün masraflarını isteyebilir”. Bu hüküm gereğince, vücut bütünlüğünün ihlali halinde mağdurun malvarlığında meydana gelmesi muhtemel olan azalmanın ve dolayısıyla maddi zararın türleri; masraflar, çalışma gücünün kısmen veya tamamen kaybından doğan zararlar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan zararlar şeklinde düzenlenmiştir. Borçlar Kanunu"nun 46. maddesinde belirtilen “bütün masraflar” deyimi çok geniş kapsamlıdır. Bu giderlere zarara uğrayanın katlanmak zorunda kaldığı bütün giderler dahildir. Bu bakımdan zarara uğrayanın işlerini görememesi nedeniyle tutmak zorunda kaldığı yardımcı ya da hastabakıcı için ödemek zorunda kaldığı giderleri de isteyebilir. Ayrıca tedavi için yapılan ulaşım giderlerinin de bu kapsamda değerlendirilmesi gerekmektedir.
Somut olayda davacı tarafça davalı aleyhine işgöremezlik tazminatı nedeniyle açıldığını bildirdiği başka davada adli tıp uzmanından aldırılan 12.7.2012 tarihli rapora göre davacı sağ koldaki sinir arızası nedeniyle %48 oranında sürekli malul kalmış, 12 ay boyunca geçici işgöremezliğe uğramıştır. Davacı işbu davada sadece bakıcı gideri talep etmiş, mahkemece hükme esas alınan ... Ünv. Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan alınan 21.1.2015 havale tarihli raporda kaza tarihinde otuz yaşında olan davacının sağ klavikula kemiğine (köprücük kemiği) bağlı sağ kolda sinir hasarı, eklem hareket kısıtlılığı, kas atrofisi, kuvvet kaybı arızalarının devam ettiği süre boyunca sağ kolun dominant olduğu da göz önüne alındığında günlük aktivitelerini yerine getirmesinde günlük 4 saat sürekli olarak bir başkasının bakımına ihtiyaç duyacağı belirtilmiş, hesap bilirkişisi
geçici işgöremezlik dönemi için tam gün, sürekli işgöremezlik dönemi için bakiye ömür sonuna kadar günlüğü 4 saatten bakıcı gideri tazminatı hesaplamıştır. Hükme esas alınan 21.1.2015 havale tarihli rapor açık, net ve denetime elverişli değildir. Bu durumda mahkemece Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi’nden rapor aldırılarak davacının maluliyeti nedeniyle bakıcı hizmetine ihtiyaç duyup duymayacağı, duyacaksa süresinin net olarak tespiti istenerek sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi doğru görülmemiştir.
3-Kabule göre de, hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda 818 sayılı BK’nin 43.(6098 sayılı TBK’nin 51.) maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır.
Hakim tazminattan mutlaka indirim yapmak zorunda değilse de, bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi gerekir.
Somut olayda mahkemece davalıya zorunlu trafik sigortalı motorsiklette yolcu olan davacı ile motorsiklet sürücüsü arkadaş olduğundan her ne kadar 10.000 TL hatır taşıması indirimi yapılmış ise de, hükmedilen tazminat (88.087,40 TL) miktarına bakıldığında hükmedilen tazminattan %20 oranında hatır taşıması indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, duruşmada vekille temsil olunmayan davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 20/06/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.