Yargıtay - Kasten yaralamak - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2009/4902 Esas 2011/209 Karar Sayılı İlamı

1. Ceza Dairesi
Esas No: 2009/4902
Karar No: 2011/209
Karar Tarihi: 27.01.2011

Kasten yaralamak - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2009/4902 Esas 2011/209 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık H.K, Z.A'yı kasten yaralama suçundan yargılanmıştır. Mahkeme sanığın suçunun sübutu kabul etmiş, takdire ilişkin cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınarak sanığın suçlu olduğuna hükmetmiştir. Ancak, sanığın eylemi öldürmeye teşebbüs suçu kapsamında değerlendirilmesi gerektiği hükmünü vermiştir. Bu nedenle sanık müdafiinin temyiz itirazı yerinde görülmüş ve hüküm bozulmuştur. Kanun maddeleri olarak, TCK'nın 58. maddesi esas alınırken, yaralama suçu yerine öldürmeye teşebbüs suçu kapsamında TCK'nın ilgili maddeleri uygulanması gerektiği belirtilmiştir.

1. Ceza Dairesi 2009/4902 E. , 2011/209 K.

"İçtihat Metni"

TEBLİĞNAME : 1-B/2009/79581
MAHKEMESİ :BURSA Üçüncü Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ VE NO :13/11/2008 gün ve 21/346
SUÇ : Kasten yaralamak

Z.. A.."ı kasten yaralamaktan sanık H.. K.."ın yapılan yargılanması sonunda: Hükümlülüğüne ilişkin (BURSA) Üçüncü Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 13/11/2008 gün ve 21/346 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle; incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

TÜRK MİLLETİ ADINA

1) Sanığın adli sicil kaydında mevcut Muş Ağır Ceza Mahkemesi"nin 1995/39 Esas ve 1997/8 Karar sayılı ilamının tekerrüre esas olduğu halde, TCK.nun 58.maddesinin uygulanmaması aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
2) Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, takdire ilişkin cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde eleştiri ve bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine;
Ancak;
Sanığın, mağduru bıçakla, sol göğüs, sol batın ve sağ omuz altı bölgelerinden üç isabetle yaraladığı, bunlardan batına nafiz yaranın içinden omentumun evissere olduğu, sigmoid kolonda 2 cm.lik rüptür oluşturan kesici delici alet yarasının hayati tehlikeye neden olduğu, diğer yaraların da ayrı ayrı basit bir tıbbi müdahale ile giderilemez nitelikte oldukları, kendisi de yaralanan tanık Namık"ın araya girip engellemesi nedeniyle sanığın eylemine devam edemediği olayda; hedef alınan vücut bölgeleri, kullanılan aletin özelliği, yaraların niteliği ve engel durum bulunması hususları dikkate alındığında, sanığın ortaya çıkan kastının öldürmeye yönelik olduğu anlaşıldığı halde, öldürmeye teşebbüs suçu yerine yaralama suçundan yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazı bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), CMUK.nun 326/son maddesi gereğince ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış hakkının korunmasına, 27/01/2011 gününde oybirliği ile karar verildi.