5. Ceza Dairesi 2011/5069 E. , 2013/93 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : İrtikap
...
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Olay tarihinde Derik ilçe Emniyet Amirliği Asayiş Bürosunda polis memuru olarak görev yapan ve aynı zamanda 18/06/2009 tarihine kadar da yeşil kart taleplerine ilişkin mali durum tahkikatı yapma yetkisi olan sanığın, katılan ...’un yeşil kart talebiyle ilgili mali durum tahkikatı yaptığı, ...’un yeşil kart talebinin 21/05/2009 tarihinde yetkili kurul tarafından kabul edilmesinden sonra sanığın ... ile görüşerek yeşil kartının kabulünü kendisinin sağladığını belirtip bunun karşılığında 1000 TL istediği, ...’ın bu parayı verecek durumunun olmadığını belirtmesi üzerine sanığın, kardeşi ...’ı tanıdığını onun hatırı için senden 500 TL alırım dediği, bu görüşmeden sonra sanığın söz konusu parayı almak için ...’ın kardeşi olan katılan ...’ın çalıştığı kahvehaneye sık sık gelerek ...’dan parayı istediği, sanığın talebini yerine getirmek istemeyen ...’ın sanığın kendisine ulaşamaması için gayret sarfettiği, ...’a ulaşamayan sanığın olay tarihinde ...’ın kardeşi olan ...’ın çalıştığı kahvehaneye gelerek istediği parayı temin etmesini aksi halde kardeşinin yeşil kartını iptal ettireceğini belirttiği, ...’ın sanıktan şikayetçi olması üzerine önceden seri numaraları alınan 500 TL’nin ... tarafından sanığa teslim edilmesinden sonra sanığın yakalanarak yapılan aramada üzerinden seri numarası alınmış paranın ele geçirilmesi şeklinde gerçekleşen olayda,
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 30/03/2010 tarih ve 2009/5-167-2010/70 sayılı Kararında da açıklandığı üzere; suç tarihi itibariyle icbar suretiyle irtikap suçunda mağdurun iradesini baskı altında tutmaya elverişli olmak koşuluyla, doğrudan doğruya veya dolaylı biçimde yapılan her türlü zorlayıcı hareketin icbar kavramına dahil olduğu, manevi cebirin, belli bir şiddete ulaşması, ciddi olması, mağdurun baskının etkisinden kolaylıkla kurtulma olanağının bulunmamasının gerektiği,
.../...
-2-
katılanların aşamalardaki beyanları ve olayın oluş şekline göre somut olayda sanığın öğreti ve uygulamada kabul edildiği üzere yasanın öngördüğü anlamda icbar boyutuna varan bir davranışının bulunmadığı, bu itibarla irtikap suçunun yasal unsurunun oluşmadığı,
Somut olayda sanığın eyleminin suç tarihinde yürürlükte bulunun 5237 sayılı Yasanın 257/3. maddesinde düzenlenen görevinin gereklerine uygun davranmak için çıkar sağlamaya teşebbüs suçu niteliğinde olduğu anlaşılmakla birlikte eylemin hükümden sonra 05/07/2012 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanunla değişik TCK"nın 250/1. maddesinde düzenlenen suçu oluşturabileceği gözetilerek 6352 sayılı Kanunla değişiklikten önceki haliyle TCK"nın 257/3 ve 35. maddeleri ile 6352 sayılı Kanunla değişik TCK"nın 250/1, 35 ve 250/4. maddelerinin somut olayda değerlendirilerek lehe kanunun belirlenmesi zorunluluğu,
Kabule göre de;
5237 sayılı TCK"nın 61. maddesi uyarınca temel ceza belirlenirken söz konusu maddenin 1. fıkrasında yedi bent halinde sayılan hususlarla aynı Kanunun 3. maddesinin 1. fıkrasındaki "suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur" şeklindeki yasal düzenlemeler ile dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar birlikte ve isabetle değerlendirilip, denetime olanak verecek şekilde ve somut gerekçeler de gösterilmek suretiyle ilgili kanun maddesindeki cezanın alt ve üst sınırları arasında takdir hakkının kullanılması zorunluluğuna uyulmayarak, sanığın eylemine karşılık hak ve orantılılık kuralları gözetilmeden temel cezanın asgari haddin çok üzerinde belirlenmesi suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 09/01/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.
...