11. Hukuk Dairesi 2020/1434 E. , 2021/712 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 11.07.2018 tarih ve 2017/231 E. - 2018/303 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi"nce verilen 16.01.2020 tarih ve 2018/1879 E. - 2020/27 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkil şirketin 50 adet grup şirketi arasında yer aldığını, tanınmış markaların sahibi olduğunu, TAÇ markasının tanınmış marka olduğunu, çok sayıda “TAÇ” unsurlu markaları bulunduğunu, dava konusu 2016/30552 sayılı "ÖZAYTAÇ" ibareli markanın yayını üzerine yaptıkları itirazın reddedildiğini, bu karara yönelik itirazın dava konusu 2017-M-3141 sayılı YİDK kararıyla reddedildiğini, dava konusu 2016/30552 sayılı "ÖZAYTAÇ" ibareli markada vurgunun “TAÇ” kelimesinde olduğunu, müvekkil markalarının serisi gibi algılanacağını, dava konusu 2017-M-3141 sayılı YİDK kararının iptalini ve dava konusu 2016/30552 sayılı "ÖZAYTAÇ" ibareli markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili, müvekkilinin 2004/19564 sayılı ÖZAYTAÇ markasının 25. sınıfta tescilli olduğunu, kurucuların Hayri AYTAÇ ve Cuma AYTAÇ olduğunu, markaların karıştırılmayacağını, müvekkilin kazanılmış hakkı bulunduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, Kurum kararını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, tescilli bir marka ile başvuru konusu işaret arasında iltibasa sebebiyet verebilecek derecede görsel, sescil ve anlamsal benzerlik olup olmadığının, her ikisinin ayırt edici ve baskın unsurları nazara alınarak münferit unsurlardan ziyade bütünü itibariyle bıraktığı izlenimin belirlenmesi gerektiğinden hareketle, davalının "ÖZAYTAÇ" ibareli başvurusu ile davacının "TAÇ" ibareli tescilli markaları arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel, sesçil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı, taraf marka işaretleri benzemediğinden 556 sayılı KHK 8/1 iltibasın bulunmadığı, 556 sayılı KHK"nın 8/4. maddesindeki tanınmışlık iddiası açısından ise taraf marka işaretleri benzemediği gibi davalının marka başvurusunda davacı tarafın tanınmışlığından haksız yarar sağlayabileceği itibarına zarar verebileceği veya ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğurabileceğinin ve dava konusu marka başvurusunun kötü niyetli de yapıldığının da kanıtlanmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvuruda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, 556 sayılı KHK"nın 8/1-b maddesi uyarınca, tescil için başvurusu yapılan markanın, tescil edilmiş veya tescil için daha önce başvurusu yapılmış bir marka ile aynı veya benzer ise ve tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer olması halinde, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın halk tarafından karıştırılma ihtimali varsa ve bu karıştırılma ihtimali tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir marka ile ilişkili olduğu ihtimalini de kapsıyorsa tescil edilemeyeceği, markalar arasında iltibasa yol açacak derecede bir benzerlik olup olmadığının tespitinde her iki markaya konu işaretin, ayırt edici ve baskın unsurları dikkate alınarak bütünü itibariyle görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları izlenimin esas alınması gerektiği, davalının "ÖZAYTAÇ" ibareli başvurusu ile davacının "TAÇ" ibareli tescilli markaları arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel, sesçil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede 556 sayılı KHK"nın 8/1-b maddesi anlamında iltibasın bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 4,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 02/02/2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.