Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddine, ancak; Sanığın tekerrüre esas alınan hükümlülüğünün TCK"nın 142/1-f maddesinde düzenlenen elektrik enerjisi hırsızlığı suçuna ilişkin olduğu, 6352 sayılı Yasanın 82. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nın 142/1-f maddesinin yürürlükten kaldırılması, sanığa isnat edilen bu eylemin 6352 sayılı Yasanın 83. maddesi ile karşılıksız yararlanma suçu kapsamında TCK"nın 163/3. maddesinde yeniden suç olarak düzenlenmesi, 6352 sayılı Yasanın 84. maddesinde karşılıksız yararlanma suçu yönünden etkin pişmanlık hükümlerinin yeniden düzenlenmesi ve geçici 2/2. maddesinde de kesinleşen hükümler yönünden zararın yasada belirlenen koşul ve sürede karşılanması durumunda verilen cezanın tüm sonuçlarıyla ortadan kalkacağının öngörülmesi karşısında, bu ilamla ilgili yeniden değerlendirme yapılıp yapılmadığı araştırılmadan sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmesi, Kabul ve uygulamaya göre de; 1- Sanık hakkında tekerrür hükümleri uygulanırken yasa ve maddesinin gösterilmemesi, 2- TCK"nın 53.maddesi tatbik edilirken, Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarına ilişkin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete"de yayımlanan 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının gözetilmesinde zorunluluk bulunması, Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 28/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.