
Esas No: 2014/11720
Karar No: 2015/14926
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2014/11720 Esas 2015/14926 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : MANYAS ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/03/2013
NUMARASI : 2006/140-2013/41
Taraflar arasında görülen davada;Davacı, irsen paydaşı olduğu 42, 107, 117 ve 143 parsel sayılı taşınmazları hiçbir hakka dayalı olmaksızın davalıların ekip biçmek suretiyle kullandıklarını, ihtarname tebliğine rağmen kullanıma son vermediklerini ileri sürerek, elatmanın önlenmesine ve ecrimisile karar verilmesini istemiştir.Davalılar, taşınmazların elbirliği mülkiyetine tabi olması nedeniyle diğer mirasçıların davaya dahil edilmesi ya da tereke temsilcisi ile davanın görülmesi gerektiğini, taşınmazları harici satış nedeniyle kullandıklarını belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, müdahalenin keşfen saptandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Karar, davacı vekili ile davalılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hâkimi .............ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Dava, çaplı taşınmazlara elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, çekişme konusu taşınmazların davacıların mirasbırakanlarına ait olduğu, taşınmazların davalılar tarafından haklı bir neden olmaksızın kullanıldığı saptanarak elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerinin kabul edilmiş olmasında ve dava dilekçesinde faiz istenmediği için 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 26. maddesine göre istekten fazlasına hükmedilemeyeceğinden faize hükmedilmemiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalıların tüm, davacının öteki temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.Davacının sair temyiz itirazlarına gelince;Bilindiği üzere elatma, haksız bir eylem olup, elatmanın önlenmesi davaları da bu haksız eylemi gerçekleştiren kişi veya kişiler aleyhine açılır.Somut olayda; davalılar davacı tarafa ait taşınmazların birer bölümünü müştereken kullanmaktadırlar. Bu durumda her üç davalı da aynı vekille temsil edildiğinden lehlerine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir.Ne var ki, anılan bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, mahkeme kararının hüküm fıkrasının 9. bendinin hüküm fıkrasından çıkartılarak, yerine “Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T."ne göre red edilen kısma göre belirlenen 1.320,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,” yazılmasına, davacının bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK"nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 436/2. (6100 sayılı HMK"nin 370/2. md.) maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesi, 22.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.