Abaküs Yazılım
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/1266
Karar No: 2020/1275
Karar Tarihi: 13.07.2020

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/1266 Esas 2020/1275 Karar Sayılı İlamı

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1266 Esas
KARAR NO : 2020/1275 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/02/2020
NUMARASI : 2020/47 E., 2020/130 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 13/07/2020
İstinaf incelemesi üzerine Dairemize gelen dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA A-)Açılan dava ve iddia : Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı şirket arasında 2012-2015 yılları arasında toplam bedeli KDV hariç 2.824.219,00 TL ticaret yapıldığını, davalı şirket yetkilisi tarafından korkutma ve bir takım asılsız isnatlarla alınan çeklerden 2 tanesi yönünden müvekkili aleyhine İstanbul .... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını beyanla; öncelikle teminatsız olarak takibin durdurulması, davanın kabulü ile icra takip dosyasının müstenidi olan çeklerden dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
B-)İlk Derece Mahkemesi Kararı : İlk derece mahkemesince, " davanın menfi tespit istemine ilişkin olduğu, iş bu dosyada açılan 23/01/2020 tarihli tensip tutanağının 14 . Maddesi gereğince davanın konusu itibariyle dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması TTK'nın 5/A maddesi gereğince dava şartı olduğundan, davacıya arabulucuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslı ve arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin sunulması için tebligattan itibaren bir haftalık kesin süre verildiği, davacı vekiline tebligatın elektronik posta yoluyla 21/01/2020 tarihinde tebligat çıkartıldığı, ancak verilen kesin süreye rağmen davacı vekili tarafından bugüne kadar arabuluculuğa başvurulduğuna ve anlaşmaya varılamadığına ilişkin arabuluculuk son tutanağının sunulmamış olduğunun görüldüğü, HMK'nun 115/1. Maddesinde "Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır, Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilir" hükmünün amir olduğu, 19/12/2018 tarih ve 30630 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7155 sayılı kanunun 20. Maddesiyle 6102 sayılı TTK 5. Maddesinden sonra gelmek üzere dava şartı olarak arabuluculuk getirildiği, söz konusu düzenleme ile " Bu kanunun 4. Maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır" hükmünün amir olduğu, 01/01/2019 tarihinden itibaren açılan konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat davalarında arabulucuya başvurmanın dava şartı olduğu, işbu davanın 21/01/2020 tarihinde açıldığı ve davacıya verilen süreye rağmen arabuluculuk tutanağının sunulmadığı, bu haliyle arabuluculuğa başvurulmadan doğrudan dava açıldığı" gerekçesiyle açılan davanın arabuluculuk dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; davanın zorunlu arabuluculuk kapsamında bulunmadığını, menfi tespit davasının da zorunlu arabuluculuk kapsamında olmadığından, dosyada dava şartı noksanlığı sebebi ile usulden red kararı verilmesi kararın bozulmasını gerektirdiğini, " Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin Esas Numarası: 2020/85 Esas,Karar Numarası: 2020/454, Karar Tarihi: 13/02/2020" olan kararıyla ticari işlerde menfi tespit davasının arabuluculuk şartı kapsamında sayılamayacağına karar verildiğini beyanla ve esas hakkındaki iddialarını tekrar ederek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE :GEREKÇE:Uyuşmazlık; menfi tespit davasında arabulucuk dava şartının uygulanıp, uygulanamayacağının tespitine ilişkindir.01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Kanun'un 5/A. maddesinde "dava şartı olarak arabuluculuk" başlığı ile; "Bu Kanun'un 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır" şeklinde düzenleme yapılmıştır.6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun 18/A maddesi uyarınca, 2.fıkrası son cümlesine göre ise; "(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir."Somut uyuşmazlık menfi tespit istemine ilişkin olup, uyuşmazlık kambiyo senedinden kaynaklanmaktadır. Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin 13/02/2020 tarihli 2020/85 Esas- 2020/454 Karar sayılı olup "Bölge Adliye Mahkemeleri Hukuk Dairelerinin kesin nitelikteki kararları arasındaki uyuşmazlığın giderilmesine yönelik kararında"; "7155 Sayılı Kanun'un 20. Maddesi ile 6102 Sayılı TTK'na eklenen 5/A maddesi gereğince ticari nitelikteki menfi tespit davalarında dava açılmadan önce arabuluculuğa gidilmesinin zorunlu olmadığına ve arabulucuya gidilmiş olmasının bir dava şartı olmadığına, uyuşmazlığın bu şekilde giderilmesine" karar verilmiştir.TTK'nın 5/A maddesine göre, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı ise de; menfi tespit davalarında bir miktar paranın ödenmesi istemi bulunmadığından, alacak davası mahiyetinde değerlendirilemeyeceğinden, somut olay yönünden davacı tarafın arabulucuya başvuru zorunluluğu bulunmamaktadır. Açıklanan nedenle davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile kararın kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile, 6100 sayılı HMK'nın 353/1-a-4 maddesi gereğince İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 11/02/2020 gün ve 2020/47 E., 2020/130 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA,Yargılamaya devam olunmak üzere dosyanın, karar veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, Davacı vekilince istinafa geliş aşamasında peşin olarak yatırılan 54,40 TL harcın talebi halinde kendisine iadesine, İstinaf aşamasında davacı tarafça yapılan 148,60 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 40,00 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 188,60 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf aşaması için ayrıca avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile ve kesin olarak karar verildi. 13/07/2020



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi