Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/4187
Karar No: 2013/4797
Karar Tarihi: 09.07.2013

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2013/4187 Esas 2013/4797 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2013/4187 E.  ,  2013/4797 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik yönelik olarak verilen hüküm davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmiştir.
    Temyize konu karar niteliği gereği duruşmaya tâbi olmadığından duruşma isteminin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    -K A R A R-
    Davacı vekili, ... .... ... Müdürlüğü"nün 2009/674 Esas sayılı takip dosyasında düzenlenen ....02.2010 tarihli sıra cetvelinde birinci sırada yer verilen davalı alacağının muvazaalı olduğunu, davalı alacağının ilamsız takibe dayandığını ve takibe müracaat edilir edilmez davalı vekilinin sırf bu takip için özel hazırlanmış vekaletname ile ... Müdürlüğü"ne gelerek ödeme emrini tebliğ aldığını ve sürelerden feragat ettiğini, sıra cetveline esas satışı yapılan aracını mal beyanı olarak bildirdiğini ileri sürerek, muvazaa nedeniyle sıra cetvelinin iptaline ve müvekkilinin takiplerinin davalıdan önceki sıraya alınmasını talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkilinin alacağının muvazaalı olmadığını, sıra cetvelinin usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, dosya kapsamı ve benimsenen en son tarihli bilirkişi raporuna göre; tarafların ... takiplerinin kesinleşme tarihleri, haciz tarihleri ve Cumhuriyet Savcılığı soruşturma dosyasında geçen beyanlara göre davalı ile dava dışı borçlu ... arasında tanzim edilen 05.....2008 tarihli protokolden doğan sözleşme ve borç ilişkisinin gerçek olduğunun kabulü gerektiği, özellikle de davalının dava dışı borçlu ... aleyhine taahhüdü ihlal suçundan açtığı dava ile dolandırıcılık suçundan Cumhuriyet Savcılığı"na şikayetini ısrarla takip ettiği, bu durumda alacağının muvazaalı olmadığının kabul edildiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı,davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, muvazaa iddiasına dayalı sıra cetvelinin iptali istemine ilişkindir.
    Muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davalarında iddia, kural olarak, borçlu ile davalı alacaklının anlaşmalı (muvazaalı) biçimde borç ilişkisi oluşturarak, diğer alacaklılardan mal kaçırma amacı güttükleri noktasındadır. Bunun için muvazaalı muamelenin borçlandırıcı işleme göre yapıldığı tarih önem taşır. Muvazaadan söz edilebilmesi için, kural olarak, muvazaalı tasarrufun, diğer alacaklı lehine yapılan borçlandırıcı işlemden sonraki tarihi taşıması gerekir. Takip işlemlerinin hızlandırılması, İİK’nın .... maddesi uyarınca sürelerden feragat ve haczin borçlunun beyanı üzerine konulması, tek başına muvazaayı gösteren vakıalar değildir.
    Muvazaa hukuki nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükü, davalı alacaklıda olup, somut olayda davalı, alacağının gerçek bir alacak olduğunu, birbirini teyit eden ve takipten önce düzenlenmiş usulüne uygun delillerle ispatlamalıdır. Mahkemece, soruşturma dosyası içerisinde bulunan davalı ile dava dışı borçlu ... arasındaki 05.....2008 tarihli adi yazılı şekilde tanzim edilen satış protokolüne dayanılarak davalının alacağının muvazaalı olmadığı kabul edilmiştir.
    Davalının alacaklı olduğu ... dosyasının dayanağını oluşturan ve davacının alacağını oluşturan ....09.2008 tarihli çekten sonra, 05.....2008 tarihli çek ile aynı gün düzenlendiği anlaşılan, 05.....2008 tarihli adi yazılı satış protokolünde satış bedelinin ....000,00 TL"sinin nakden ve peşinen ödendiği, kalan 137.000,00 TL"sinin ........2008 ila ....02.2009 tarihleri arasında taksitlerle ödeneceği belirtilmiş ise de bu protokolün her zaman düzenlenebilecek belgelerden olması yanında, bu sözleşmenin uyuşmazlık konusu araca ilişkin olduğunun anlaşılamaması sebebiyle sadece bu belgelere dayanılarak hüküm kurulamayacağı açıktır.
    Bu durumda mahkemece, ispat yükü kendisine düşen davalıdan tüm delilleri sorulup celbi gerekenler getirtildikten sonra, ticari defterlerine dayanması halinde uzman bilirkişi aracılığı ile dosya kapsamı ve ticari defterleri üzerinde inceleme yapılarak davalı ile borçlu arasındaki hukuki ilişkinin kuruluşu, davalı alacağının doğum tarihi, varlığı ve miktarı konusunda ayrıntılı, gerekçeli rapor alındıktan sonra, davalının oto satım işiyle uğraşan galerici olduğu ve borçlunun davalının takibinden bir gün önce ....01.2009 tarihinde davalıya olan borcunu kabul etmeye ve sürelerden feragat etmeye dair vekaletname vermiş olması hususları da gözönüne alınarak, davalı alacağının gerçek bir alacak olup olmadığı değerlendirilip, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, alacağın gerçek alacak olduğunu gösteren delillerin ne olduğu belirtilip, tartışılmadan, davalının borçluyu dolandırıcılık suçundan dolayı şikayet etmiş olması ve taahhüdü ihlâl davalarını ısrarla takip etmiş olmasına dayalı yetersiz gerekçeyle yanılgılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
    SONUÇ :Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararının tebliğinden itibaren ... gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 09.07.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi