12. Ceza Dairesi 2016/3913 E. , 2017/11078 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : CMK"nın 223/2-c maddesi uyarınca beraat
Taksirle yaralama suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılanlar vekili ile mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- 08.07.2014 günü Saat:2l.30 sıralarında sanık sürücü ...’nun yönetimindeki araç ile yerleşim yeri içinde, 9 metre genişliğinde, tek yönlü, aydınlatması olan, kuru, düz, asfalt kaplama yolda sağ şeritte seyri sırasında, olay mahalli ışık kontrollü kavşağı geçtikten sonra, yolun solundan karşıdan karşıya geçmekte olan yaya ...’a aracının ön kısmı ile çarpması sonucu, yayanın hayati tehlikeye ve 3. derece kemik kırığına neden olacak şekilde yaralandığı olayda, her ne kadar sanık savunmasında "...idaresindeki araç ile Güzeldere caddesinde bulunan trafik lambalarına yaklaştığında hızının ne kadar olduğunu bilmediğini, kendisine trafik lambalarının yeşil yanması üzerine seyrine devam ettiği sırada, yolun sol tarafından çaprazlama koşan çocuğu bir anda idaresindeki aracın önünde gördüğünü ve hemen frene bastığını, kornaya basacak zaman kalmadığını, ayrıca mesafenin yakın olmasından dolayı duramayarak çocuğa otonun ön tarafıyla çarptığını" beyan etmiş, tanık ..."nin karakol ifadesi de bu beyanı teyit etmiş ise de, yayanın kaza akabinde 27 metre ileriye fırlamış olması, aracın 35 metre ileride duruşa geçmesi, olay mahallinde hız limitinin 50 km olması, yayanın geçişini tamamlamak üzere olması ve bilirkişi raporu ile sanığa tali kusur atfedilmesi hususları göz önüne alınarak, kusur durumunun açıklığa kavuşması bakımından, olay tarihinde olay yerine ait sinyalizasyon sisteminin çalışma şeklinin ilgili kurumdan sorularak yargılama aşamasında dinlenen tanık ... ile katılan tarafça dinlenmesi talep edilen ancak beyanlarına başvurulmayan tanıklar ... ve ... ile sanığın keşif mahallinde hazır edilerek bilirkişi marifetiyle inceleme yapıldıktan sonra, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden kusur durumuna ilişkin rapor alınmak suretiyle, sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden, eksik incelemeye dayalı olarak sanık hakkında beraat hükmü kurulması,
2- Konya Adli Tıp Şube Müdürlüğü’nün 17.09.2014 tarihli raporunda mağdurun hayati tehlikeye ve 3. derece kemik kırığına neden olacak şekilde yaralandığı belirtildikten sonra “Duyu ya da organlardan birinin işlevinin sürekli zayıflığı-yitimi açısından olay tarihinden 18 (onsekiz) ay sonra beyin cerrahisi, nöroloji ve KBB uzmanlarınca değerlendirilerek 08/07/2014 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı herhangi bir seker bulunup bulunmadığı hususunda son durum bildirir raporuyla birlikte şubemize canlı muayeneye gönderilmesi gerektiği, aynı muayene esnasında yüzünde sabit iz açısından da değerlendirme yapılacağının” belirtilmiş olması, temyiz dilekçesine ekli Konya Numune Hastanesinin 20.10.2014 tarihli raporunda da mağdurun %98 oranında engelli olduğunun belirtilmesi karşısında, mağdura ait tüm tıbbi evraklar temin edilip, kaza nedeniyle meydana gelen yaralanmasının işlev kaybı veya zaafı niteliğinde olup olmadığı, sabit ize neden olup olmadığı konusunda kesin rapor aldırıldıktan sonra, karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin ve mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 28/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.