Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/6110
Karar No: 2015/14914
Karar Tarihi: 22.12.2015

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2014/6110 Esas 2015/14914 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2014/6110 E.  ,  2015/14914 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVATÜRÜ:TAPU İPTALİ VE TESCİL-TENKİS

    Taraflar arasında görülen tapu iptali, tescil ve tenkis davası sonunda, yerel mahkemece, dava konusu 108 parsel (yeni 241 ada 1 parsel) sayılı taşınmaz bakımından davanın vazgçeme nedeni ile reddine, çekişme konusu diğer parseller hakkında muvazaa iddiasının kanıtlandığı gerekçesi ile davanın kabulüne, davalının talebinin ise hakkında harçlandırılarak açılan bir dava bulunmadığından reddine ilişkin olarak verilen karar taraflarca yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 22.12.2015 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat ... geldi davetiye tebliğine rağmen diğer temyiz eden davacılar ... v.d.vekili Avukat gelmedi yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
    KARAR-
    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkindir.Davacılar, mirasbırakanları ..."in kayden maliki olduğu dava konusu 108(yeni 241 ada 1 parsel), 111(yeni 246 ada 1 parsel), 112(yeni 247 ada 1 parsel) ve 114(yeni 248 ada 1 parsel) parsel sayılı taşınmazları kızı olan davalı ..."ye satış suretiyle devrettiğini, anılan devrin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek miras payları oranında tapu iptali ve tescile, olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemişler, aşamada ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1995/1155 E. – 1996/738 K. sayılı ilamı ile Hazine lehine iptal ve tescil kararı verilen 108 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki davalarından vazgeçmişlerdir.Davalı, dava konusu taşınmazları satış bedellerini muris ..."e ödeyerek temellük ettiğini, ayrıca taşınmazlarla ilgili hukuki ihtilaflar nedeni masraflar yaptığını, davacılarla birlikte imzaladıkları “sözleşme ve taahhütname” başlıklı belgede bir kısım ödemeler yaptığının kabul edildiğini ve murisin paylaştırma kastı ile hareket ettiğini belirterek davanın reddini savunmuş, aşamada davanın kabul edilmesi halinde sözleşmede belirlenen bedelin kendisine ödenmesi konusunda hüküm kurulmasını istemiştir.Mahkemece, dava konusu 108 parsel (yeni 241 ada 1 parsel) sayılı taşınmaz bakımından davanın vazgçeme nedeni ile reddine, çekişme konusu diğer parseller hakkında muvazaa iddiasının kanıtlandığı gerekçesi ile davanın kabulüne, davalının talebinin ise hakkında harçlandırılarak açılan bir dava bulunmadığından reddine karar verilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; mirasbırakan ..."in kayden paydaş olduğu 108 (yeni 241 ada 1 parsel) sayılı parseldeki 1/3 payı ile kayden maliki olduğu 111(yeni 246 ada 1 parsel), 112(yeni 247 ada 1 parsel) ve 114(yeni 248 ada 1 parsel) parsel sayılı taşınmazları 18.02.1994 tarihinde kızı olan davalı ..."ye satış suretiyle temlik ettiği, 12.03.2012 tarihli ve “sözleşme ve taahhütname” başlıklı belge ile davalının eldeki davayı kabul ettiği, dava konusu edilen taşınmazların satılarak satış bedelinden 90.000 TL"nin davalının anılan taşınmazlar için önceden yaptığı masraflar karşılığı kendisine verileceğinin, kalan miktarın mirasçılar arasında paylaştırılacağının, ayrıca mahkeme masrafının da davacılar ve dava dışı mirasçı ... tarafından karşılanacağının kararlaştırıldığı, ancak anılan belgenin tüm taraflarca imzalanmadığı, ...Asliye Hukuk Mahkemesinin 1995/1155 E. – 1996/738 K. sayılı kararında eldeki davada dava konusu taşınmazlardan 108 parsel sayılı taşınmazın davalı adına olan kaydının iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verildiği, kararın derecattan geçerek 04.12.1997 tarihinde kesinleştiği, ancak henüz infaz edilmediği, mirasbırakan ..."in 11.01.2003 tarihinde öldüğü, geriye davacı çocukları ... ve ... ile davalı kızı ..., kendisinden önce ölen oğlu ..."den olma davacı torunları ..., ..., ..., ... ile kendisinden sonra ölen kızı ..."den olma torunları davacılar ..., ..., ... ve ..., kendisinden sonra ölen oğlu ..."nin eşi davacı ... ve murisin dava dışı oğlu ... ile dava dışı torunları ... ve ..."in kaldığı anlaşılmaktadır.Hemen belirtilmelidir ki, ibraz olunan 12.03.2012 tarihli ve “sözleşme ve taahhütname” başlıklı belgenin tüm tarafların imzasını taşımadığından geçerli olduğunu söyleyebilme olanağı yoktur.
    Bilindiği üzere, Uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 1.4.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu"nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu"nun (TBK) 237. (Borçlar Kanunu"nun (BK) 213.) ve Tapu Kanunu"nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
    Ancak, mirasbırakan sağlığında hak dengesini gözeten kabul edilebilir ölçüde ve tüm mirasçıları kapsar biçimde bir paylaştırma yapmışsa mal kaçırmak kastından söz edilemeyiceğinden olayda 1.4.1974 tarihli 1/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının uygulanamayacağı da kuşkusuzdur.Öyle ise, miras bırakandan tüm mirasçılarına intikal eden taşınır taşınmaz mallar ve haklar araştırılmalı, tapu kayıtları ve varsa öteki delil ve belgeler mercilerinden getirtilmeli her bir mirasçıya nakledilen malların ve hakların nitelikleri ve değerleri hakkında uzman bilirkişiden rapor alınmalı, böylece yukarıda değinilen anlamda bir paylaştırma kastının bulunup bulunmadığı açıklığa kavuşturulmalıdır.
    Somut olaya gelince, davalı ... denkleştirme savumasında bulunmasına rağmen mahkemece bu yönde gerekli araştırma ve inceleme yapılmadan sonuca gidilmiştir.Hâl böyle olunca, yukarıda belirtilen ilkeler de gözetilmek suretiyle mirasbırakanın sağlığında hak dengesini gözeten kabul edilebilir ölçüde tüm mirasçıları kapsar biçimde bir paylaştırma yapıp yapmadığının duraksamaya yer vermeyecek şekilde açıklığa kavuşturulması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve noksan soruşturma ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.Kabule göre de, eldeki davanın açıldığı tarihte dava konusu 108 (yeni 241 ada 1 parsel) sayılı parselin davalı ... adına kayıtlı olduğu, ancak ...Asliye Hukuk Mahkemesinin 1995/1155 E. – 1996/738 K. sayılı kararında davalı adına olan kaydının iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verildiği, kararın kesinleştiği, fakat infaz edilmediği ve bu nedenle davalının taşınmazda bir hakkı bulunmadığından anılan parsel bakımından verilen ret kararı nedeniyle davalı yararına vekâlet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmiş olması doğru değildir.
    Ayrıca, davalı tarafından 12.03.2012 tarihli “sözleşme ve taahhütname” başlıklı belgede belirlenen 90.000 TL"nin tahsili talebi bakımından usulüne uygun açılmış bir dava bulunmadığından bu istek bakımından karar verilmesine yer olmadığı kararı yerine talebin reddine karar verilmiş olamsı da isabetli değildir.Tarafların temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 31.12.2014 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden taraflardan davalı vekili için 1.100.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edenlerden alınmasına, 22.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi