11. Hukuk Dairesi 2013/11037 E. , 2014/88 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada.... 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 12.03.2013 tarih ve 2013/162-2013/50 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı banka nezdinde tutulan hesabından kendisinin izni ve bilgisi dışında kötü niyetli kişilerce şifreleri çalınmak veya kırılmak suretiyle 10.900,00 TL parasının 08/06/2011 tarihinde...Bankası ... Şubesi"ndeki ... isimli şahsa gönderildiği ve aynı anda bu şahıs tarafından paranın çekildiği ve şahsın ortadan kaybolduğunun anlaşıldığını, davalı bankanın davacının mevduatının bu şekilde kötü niyetli kişilerce alınmasına karşı gerekli güvenlik açıklarını kapatmamış olup, müvekkilinin zarara uğramasına sebebiyet verdiğini, davalı bankanın hesaplarındaki paranın her türlü güvenliğinden sorumlu olduğunu, ileri sürerek fazlaya dair tüm talep ve dava hakları saklı kalmak üzere 10.900,00 TL zararın 08/06/2011 tarihinden itibaren işleyecek... Bankası avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; müvekkili bankanın gerekli güvenlik önlemlerini aldığını, internet bankacılığı hizmetinin uluslararası alanda kabul edilen güvenlik stantlarında olduğunu,davacıya internet bankacılığı kullanım esasları ve güvenliğine dair gerekli uyarıların yapıldığını, kullanıcılara tanımlı olan şifrelerin ve şahsi bilgilerin banka sisteminden temin edilmesinin mümkün olmadığını, davacının elinden temin edilmesi ihtimali bulunduğunu, şifrelerin 3. kişilerce paylaşılması yada güvenliğinden emin olunmayan bilgisayarlardan erişimin sağlanmasının buna neden olabileceğini, kısa mesaj servisi ile sağlanan tek kullanımlık parolaya ulaşmak için yalnızca kişinin cep telefonu hattına ulaşmak gerektiğini, davacının bahse konu işlemi kendisinin yapmadığını ve şifreleri korumak için kendisinden beklenen tüm özeni gösterdiğini, şifrelerin banka sisteminden temin edildiğini ve banka uygulaması ile zarar arasında nedensellik bağının ispatı gerektiğini, ... şirketinin kusurunun bulunduğunu, savunarak davanın reddini istemiştir.
İhbar olunan .... vekili, haksız fiil ve zarar arasında illiyet bağı bulunması şartlarının müvekkili yönünden gerçekleşmediğini, davalı bankanın kusurlu olduğunu,savunarak favanın öncelikli husumetten reddine ve esas yönünden reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacı ile davalı banka arasında imzalanan bankacılık hizmetleri sözleşmesinin internet bankacılığına ilişkin hükümler başlıklı maddesinde, müşterinin kendisine verilen kullanıcı kodu ve kendisi tarafından belirlenen parolayı gizli tutmakla yükümlü olduğu bu işlemlerin kendisi tarafından yapılmadığı yolundaki itiraz ve def"i haklarından peşinen feragat ettiği ve bankayı hiçbir şekilde sorumlu tutmayacağını beyan, kabul ve taahhüt ettiği, ancak bankaların müşterilerine imzalattırdıkları sözleşmelerde yer alan sorumsuzluk kayıtlarının BK 99. ve 100/3. maddeleri gereğince geçersiz olup bankanın sorumluluktan kurtulmasına imkan vermeyeceği, davalı bankanın güvenlik önlemlerini tam ve eksiksiz olarak almadığı, objektif özen borcunu yerine getirmediği, usulsüz işlemle çekilen paraların doğrudan doğruya bankanın zararı niteliğinde olup mevduat sahibinin bankaya karşı alacağının aynen devam ettiği ve BK"nın 306. ve 307. maddeleri uyarınca ödünç alanın akdin sonunda eğer kararlaştırılmış ise faizi ile aldığını iadeye mecbur olduğu, davacı müşterinin müterafik kusurundan söz edilebilmesi için, davacıya ait şifre gibi statik kişisel bilgilerin davacı kanalı ile ele geçirildiğinin kanıtlanması gerektiği ancak, davalı banka ve diğer davalıların bu hususu kanıtlayıcı delil ve belge ibraz etmedikleri, BK"nın 44. maddesi uyarınca kusur oranının paylaştırılması düşünülebilir ise de davacı müşterinin sözleşmeden doğan yükümlülüğüne aykırı davrandığını ispat külfetinin bankaya ait olduğu ve bankanın da bu hususu ispatlayamadığı, davacı ile ... arasında sözleşmesel bir ilişki bulunmadığı aksine elektronik bankacılığın yapılması için davalı banka ile ... arasında sözleşme olmaksızın bir sistem kurulduğu, davacı ile davalı ... arasında sözleşmesel bir ilişki olmadığından BK"nın 41. maddesinde tanımlanan haksız fiil unsurlarının gerçekleşmesi halinde sorumluluğun doğacağı kabul edilmekle, haksız fiilin unsurlarının gerçekleştiğine ilişkin herhangi bir somut delil ve belgenin taraflarca ileri sürülmediği, gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının 10.900,00 TL alacağının olay tarihi olan 08/06/2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı ... A.Ş."den tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 588,45 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 06.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.