Kaybolmuş veya Hata Sonucu Ele Geçmiş Eşya üzerinde Tasarruf Değişen suç vasfı sebebiyle hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2020/9385 Esas 2020/7494 Karar Sayılı İlamı

17. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/9385
Karar No: 2020/7494
Karar Tarihi: 14.09.2020

Kaybolmuş veya Hata Sonucu Ele Geçmiş Eşya üzerinde Tasarruf Değişen suç vasfı sebebiyle hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2020/9385 Esas 2020/7494 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçundan mahkum edildi. Ancak, sanığın hırsızlık suçunu işlediği kabul edilmedi. Karar temyiz edildi ve suç tarihine, dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre, suçun sanık tarafından işlendiği kabul edildi ve usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı sonucuna varıldı. Ancak, hırsızlık suçunun yanı sıra sanığın eylemi TCK'nun 160/1. maddesinde düzenlenen kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçunu da oluşturduğu ve bu suçun CMK'nun ilgili maddeleri uyarınca uzlaşma kapsamında kaldığı gözetilmediği sonucuna varıldı. Bu nedenle, taraflara usulünce uzlaşma önerisinde bulunulması ve sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği düşünüldü. Karar bozuldu ve kanun maddeleri CMK 253, 254 ve TCK 160/1 hakkında detaylı açıklama yapılmadı.

(Kapatılan)17. Ceza Dairesi 2020/9385 E. , 2020/7494 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kaybolmuş veya Hata Sonucu Ele Geçmiş Eşya üzerinde Tasarruf (Değişen suç vasfı sebebiyle hırsızlık)
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel mahkemece sanık hakkında kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçundan verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Katılanın iş yerindeki bekleme salonundaki dolabın üzerindeki cep telefonunun çalınması olayında; 10.04.2012 tarihli tutanağa göre, Güven Timleri, sanığı ikinci el telefon alım satımı yapan kişilere hırsızlık konusu telefonu satmaya çalışırken yakalanması, telefonun kime ait olduğu sorulduğunda çelişkili beyanlarda bulunması, güven timlerinin rehberdeki “Annecim” olarak kayıtlı kişiyi arayarak katılana ulaşması karşısında; sanığın telefonun kapalı olduğunu beyan etmesi ve sahibini bulmak için telefoncuya götürdüğü şeklindeki kendini suçtan kurtarmaya yönelik beyanına itibar edilerek eylemi hırsızlık suçunu oluşturduğu halde, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek sanık hakkında TCK’nun 160/1. maddesi gereğince hüküm kurulması,
Kabule göre de;
2-Sanığın eyleminin TCK"nun 160/1. maddesinde düzenlenen kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçunu oluşturduğu, bu suçun ise 5271 sayılı CMK"nun 253 ve 254. maddeleri uyarınca uzlaşma kapsamında kaldığı gözetilerek, taraflara usulünce uzlaşma önerisinde bulunularak sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’in temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesi uyarınca ceza süresi bakımından sanığın kazanılmış hakkının gözetilmesine, 14.09.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.