6. Hukuk Dairesi 2014/13709 E. , 2015/768 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Mardin Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 15/07/2014
NUMARASI : 2012/537-2014/555
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kira bedelinin tespiti davasına dair karar, davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, kira bedelinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile aylık kiranın 01/01/2013 tarihinden geçerli olmak üzere brüt 555,00 TL olarak tespitine karar verilmiş hüküm davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili 15.10.2012 tarihinde açtığı dava ile davalının, davacıya ait taşınmazda 1996 yılından beri şifahi sözleşmeyle kiracı olduğunu, 2011 yılına ait yıllık kira bedeli olan 1.800 TL nin emsallerine göre çok düşük kaldığını belirterek aylık kira bedelinin 01.01.2013 tarihinden itibaren 700,00 TL olarak tespiti isteminde bulunmuş, davalı vekili, davalının taşınmazda 2009 yılından beri kiracı olduğunu, istenen bedelin fahiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Kira parasının tespitine ilişkin 6098 sayılı TBK"nun 344 maddesinde ”Taraflarca bu konuda bir anlaşma yapılıp yapılmadığına bakılmaksızın, beş yıldan uzun süreli veya beş yıldan sonra yenilenen kira sözleşmelerinde ve bundan sonraki her beş yılın sonunda, yeni kira yılında uygulanacak kira bedeli, hâkim tarafından üretici fiyat endeksindeki artış oranı, kiralananın durumu ve emsal kira bedelleri göz önünde tutularak hakkaniyete uygun biçimde belirlenir. Her beş yıldan sonraki kira yılında bu biçimde belirlenen kira bedeli, önceki fıkralarda yer alan ilkelere göre değiştirilebilir” düzenlemesi getirilmiştir. Şartlar değişmediği ve özel nedenlerin varlığı iddia ve ispat edilmediği sürece, kira sözleşmesinde olağan rayice uygun olarak kararlaştırılan kira parasına, Üretici fiyat Endeksinin beş yıl için artırımı esas alınarak bulunacak kira parasının o dönemin hak ve nesafet kurallarına uygun ve aşırı olmayan bir kira parası olduğu ilke olarak kabul edilmeli ve ona göre uygulama yapılmalıdır. Beş yıldan sonra ise, taşınmazın boş olarak yeniden kiralanması halinde getirebileceği kira parası bilirkişi marifetiyle belirlenerek, hakimce bu miktar göz önünde bulundurulup hak ve nesafete uygun bir kira parası takdir edilmelidir.
Olayımıza gelince; davacı vekili, davalı kiracının 1996 yılından beri şifahi sözleşmeyle kiracı olduğunu bildirmiş, davalı vekili kira ilişkisinin 2009 yılında başladığını savunmuş olup mahkemece bu yönde bir araştırma yapılmamıştır. Ayrıca kiralanan işyeri olduğundan davalının tacir olup olmadığının araştırılarak tesbit edilecek başlangıç tarihine göre tacir olmadığının anlaşılması halinde T.B.K. 344. madde hükmünün uygulanması gerekebilir. Bu durumda mahkemece kiracının tacir olup olmadığının ve kira sözleşmesinin hangi tarihte başladığının tespit edilmesi, sonucuna kira tespiti yapılması gerekirken, eksik araştırma ile hak ve nesafet esaslarına göre kira parasının tespiti doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine, 26.01.2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.