19. Ceza Dairesi 2017/3027 E. , 2018/2372 K.
"İçtihat Metni"1380 sayılı Su Ürünleri Kanunu"na aykırı davranmaktan ... hakkında anılan Kanun"un 24/(A) maddesi uyarınca 1.274,00 Türk lirası idarî para cezası uygulanmasını müteakip, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu"nun 18. maddesi gereğince “.... “ isimli balıkçı teknesinin mülkiyetinin kamuya geçirilmesine dair Adalar Kaymakamlığının 01/03/2015 tarihli ve bila sayılı kararına yönelik başvurunun yasal itiraz süresi geçtikten sonra yapıldığından bahisle reddine ilişkin Adalar Sulh Ceza Hâkimliğinin 30/03/2016 tarihli ve 2015/72 değişik iş sayılı kararına yönelik itirazın keza reddine ilişkin İstanbul Anadolu 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin 23/05/2016 tarihli ve 2016/2814 değişik iş sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığı"nın 08/03/2017 gün ve 12536 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekinde bulunan dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 23/03/2017 gün ve KYB-2017-18026 sayılı ihbarnamesi ile Dairemize gönderilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
1-1380 sayılı Kanun’un Ek 3. maddesinde “İdari para cezalarına karşı cezanın tebliğ tarihinden itibaren en geç yedi gün içinde yetkili idare mahkemesine itiraz edilebilir.” şeklindeki düzenleme karşısında anılan Kanun uyarınca verilen idarî para cezasının iptali istemine ilişkin başvuru konusunda, idare mahkemesinin görevli olduğu gözetilmeksizin başvurunun görev yönünden reddine karar verilmesi gerektiği cihetle, itirazın bu yönden kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde reddine karar verilmesinde,
2-Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 26/02/2014 tarihli ve 2013/8221 esas, 2014/2991 sayılı ilamında belirtildiği üzere, 5252 sayılı Kanun"un geçici 1. maddesinde, “Diğer kanunların 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 1. kitabında yer alan düzenlemelere aykırı hükümlerinin, ilgili kanunlarda gerekli değişiklikler yapılıncaya kadar ve en geç 31/12/2008 tarihine kadar uygulanacağı” belirtilmiş olup, 1380 sayılı Kanun"un 36/i maddesinde öngörülen müsadere tedbirinin, 01/01/2009 tarihinden itibaren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun genel hükümlerine aykırı olduğu ve 01/01/2009 tarihinden sonra uygulanma imkanı kalmadığı cihetle, somut olayda, kabahat niteliğindeki trol ile su ürünleri istihsali eyleminde kullanılan istihsal vasıtaları ile ilgili olarak 1380 sayılı Su Ürünleri Kanunu"nda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun genel hükümlerine ve 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun ruhu ve mantığına uygun biçimde “mülkiyetin kamuya geçirilmesi tedbiri” öngörülmesi şeklinde açık bir yasal değişiklik ve düzenleme yapılıncaya kadar 1380 sayılı Kanun"un 36/i maddesindeki müsadere tedbirinin uygulanması hukuken kabil olmadığı cihetle, itirazın bu yönden kabulü yerine reddine karar verilmesinde, görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma ihbarnamesinin (1) ve (2) nolu bendleri yönünden yapılan incelemede;
5236 sayılı Kabahatler Kanunu"nun "Yaptırım Türleri" başlıklı 16. maddesi, "(1) Kabahatler karşılığında uygulanacak olan idarî yaptırımlar, idarî para cezası ve idarî tedbirlerden ibarettir.
(2) İdarî tedbirler, mülkiyetin kamuya geçirilmesi ve ilgili kanunlarda yer alan diğer tedbirlerdir." hükümlerini,
Anılan Kanun"un "İdari Karar Verme Yetkisi" başlıklı 22. maddesi, "(1) Kabahat dolayısıyla idarî yaptırım kararı vermeye ilgili kanunda açıkça gösterilen idarî kurul, makam veya kamu görevlileri yetkilidir.
(2) Kanunda açık hüküm bulunmayan hallerde ilgili kamu kurum ve kuruluşunun en üst amiri bu konuda yetkilidir.
(3) İdarî kurul, makam veya kamu görevlileri, ancak ilgili kamu kurum ve kuruluşunun görev alanına giren yerlerde işlenen kabahatler dolayısıyla idarî yaptırım kararı vermeye yetkilidir.
(4) 4.12.2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun yer bakımından yetki kuralları kabahatler açısından da geçerlidir. " hükümlerini,
Yine anılan Kanun"un "Başvuru Yolu" başlıklı 27. maddesinin 1. fıkrası ise "İdarî para cezası ve mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkin idarî yaptırım kararına karşı, kararın tebliği veya tefhimi tarihinden itibaren en geç onbeş gün içinde, sulh ceza mahkemesine başvurulabilir. Bu süre içinde başvurunun yapılmamış olması halinde idarî yaptırım kararı kesinleşir." hükmünü amirdir.
1380 sayılı Su Ürünleri Kanunu"nun Ek 3. Maddesinde ise, "Bu Kanunun 36 ncı maddesinde yer alan idarî para cezaları mahallin en büyük mülkî amiri ile denizlerde Sahil Güvenlik Komutanlığı bot komutanları tarafından kesilir ve mahallin en büyük mal memurluğuna yatırılır. Mülkî amirler ceza kesme yetkilerini 33 üncü maddede belirtilen görevlilere önceden ilân etmek şartıyla devredebilirler.
Cezaların kesilme usulleri, makbuzların şekli, dağıtımı ve kontrolü hususundaki usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir.
Cezalar 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil edilir.
İdarî para cezalarına karşı cezanın tebliğ tarihinden itibaren en geç yedi gün içinde yetkili idare mahkemesine itiraz edilebilir. İtiraz, idare tarafından verilen cezanın yerine getirilmesini durdurmaz. İtiraz, zaruret görülmeyen hallerde evrak üzerinden inceleme yapılarak karara bağlanır. İtiraz üzerine verilen karar kesindir." şeklinde düzenlemeye yer verilmiştir.
Bu açıklamalar doğrultusunda somut olaya gelince;
Kabahatli ... hakkında 1380 sayılı Su Ürünleri Kanunu 24/a maddesine aykırılıktan ötürü Sahil Güvenlik Komutanlığınca idari para cezası uygulanmasına müteakip, aynı Kanun"un 23/b maddesine aykırılıktan ötürü de Adalar Kaymakamlığı"nca 5326 sayılı Kanun"un 18. maddesi uyarınca "...." isimli teknenin mülkiyetinin kamuya geçirilmesine dair idari tedbir kararı verildiği, kanun yararına bozma yoluna konu edilen hususun Kaymakamlık makamınca verilen mülkiyetin kamuya geçirilmesi idari tedbirine karşı yapılan başvurunun süre yönünden reddine ilişkin karara karşı yapılan itirazın keza reddine ilişkin İstanbul 2. Sulh Ceza Hakimliğini"nin 23/05/2016 tarihli ve 2016/2814 değişik iş sayılı kararı olduğu, Adalar Kaymakamlığı tarafından verilen kararın mülkiyetin kamuya geçirilmesi kararı olup, 1380 sayılı Kanun uyarınca verilen bir idari para cezası olmadığı gibi müsadere tedbiri olarak da değerlendirilemeyeceği, bu karar aleyhine aynı Kanun"un Ek 3. Maddesi uyarınca idare mahkemeleri nezdinde değil, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu 27/1. maddesi uyarınca Sulh Ceza Mahkemeleri nezdinde itiraz edilebileceği anlaşılmakla;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarnamesinin (1) ve (2) nolu bendleri bu nedenlerle yerinde görülmediğinden, kanun yararına bozma talebinin her iki bent yönünden de REDDİNE, 05/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.