
Esas No: 2016/3503
Karar No: 2016/5035
Karar Tarihi: 02.05.2016
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/3503 Esas 2016/5035 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu ... Köyü çalışma alanında bulunan 110 ada 172 parsel sayılı 3.862.137,90 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadimden beri mera olduğundan söz edilerek orta malı olarak mera vasfı ile sınırlandırılmıştır. Davacı ..., irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak çekişmeli mera parselinin bir bölümünün adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, temyize konu 110 ada 172 parsel hakkında ... Kadastro Mahkemesinin 2006/475 Esas sayılı dosyasında yapılan yargılamada taşınmazın mera olarak sınırlandırılmasına karar verildiği, taşınmazın mera niteliğinde olduğu, zilyetliğe dayanılarak kazandırıcı zamanaşımı yoluyla kazanımın mümkün olmadığı kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm kurmaya yeterli değildir. Dava konusu 110 ada 172 parsel sayılı taşınmaz mera olarak sınırlandırılmış olmasına rağmen mahkemece taşınmazın kadim ya da tahsisli mera olup olmadığı yöntemince araştırılmamış, mahallinde yapılan keşifte yerel bilirkişilerden taşınmazın öncesinin ne olduğu ve niteliği sorulmamış, ziraatçi bilirkişi raporunda, temyize konu taşınmaz bölümü ile taşınmazın diğer bölümleri arasında sınır, kot farkı, bitki örtüsü, eğim vs. ayırıcı unsur olup olmadığı değerlendirilmemiştir. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için taşınmazın bulunduğu yerde varsa mera tahsis kararları, ekleri ve haritaları getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen (... ve ... Köyleri dışında) komşu köylerde ikamet edip davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi ve HMK"nın 31. maddesi uyarınca hakimin taraflara gerektiğinde yeni tanık bildirme hakkının hatırlatılması suretiyle tarafların bildireceği tanıklar hazır olduğu halde yeniden keşif yapılarak, varsa mera tahsis kararı ve haritaları uygulanıp kapsamları belirlenmeli, mera tahsisi yoksa, taşınmazın öncesinin geleneksel biçimde kullanılan kadim mera olup olmadığı, çekişmeli taşınmaz bölümü ile taşınmazın diğer bölümleri arasında ayırıcı nitelikte bir unsur bulunup bulunmadığı araştırılmalı, taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından, ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, zaman içinde sınırlarında genişleme olup olmadığı hususunda yerel bilirkişi ve tanıklardan maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanakları ve dayanakları ile denetlenmeli, beyanlar arasındaki çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeli, mahkemece yapılacak gözlem tutanağa geçirilmeli, ziraat bilirkişiden komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde temyize konu taşınmaz bölümünün niteliği, toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve taşınmazın diğer taşınmaz bölümlerinden nasıl ayrıldığını açıklayan, değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş ayrıntılı rapor alınmalı, fen bilirkişisine keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli, ayrıntılı ve temyize konu taşınmaz ile diğer taşınmaz bölümlerinin konumlarını yan kesit krokisi ile gösteren rapor ve harita düzenlettirilmeli; taşınmazın öncesinin mera olduğunun anlaşılması halinde meralar üzerinde sürdürülen zilyetliğin hukukça değer taşımayacağı düşünülmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece, bu hususlar göz ardı edilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 02.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.