14. Hukuk Dairesi 2016/14193 E. , 2020/2292 K.
"İçtihat Metni" 14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 16.10.2012 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 16.12.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili, dava konusu 10829 ada 2 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki bütün muhdesatların müvekkili tarafından yapıldığını belirterek muhdesatların bedeli müvekkiline bırakılmak kaydıyla ortaklığın satış suretiyle giderilmesini talep etmiştir.
Bir kısım davalılar vekili, davacı vekilinin muhdesat iddiasını kabul etmediğini, davanın reddini bu olmadığı takdirde taşınmaz üzerindeki ortaklığın aynen taksim suretiyle giderilmesi gerektiğini savunmuştur.
Diğer davalılar, dava konusu taşınmaz üzerindeki bütün muhdesatların davacı tarafından yapıldığını ve davacı tarafından açılan ortaklığın satış suretiyle giderilmesi davasını kabul ettiklerini beyan etmiştir.
Mahkemece, dava konusu 10829 ada 2 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, bir kısım davalılar vekili temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Somut olaya gelince; mahkemece dava konusu taşınmazda 08.03.2013 tarihinde fen ve inşaat bilirkişileri ile birlikte yapılan keşif sonrası dosya içerisine inşaat bilirkişisi tarafından sunulan bilirkişi raporu incelendiğinde; dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan, bütün muhdesatların toplam bedelinin 458.420,00 TL, 746,00 m2 yüz ölçümlü arsanın bedelinin 82.060,00 TL olarak belirlendiği görülmektedir. Bir kısım davalılar vekilinin 28.09.2015 tarihli itiraz dilekçesi ile bilirkişi raporlarına itiraz ettiği anlaşılmaktadır. Bir kısım davalılar vekilinin bilirkişi raporlarına itiraz etmesi üzerine aynı inşaat bilirkişisinden alınan ek bilirkişi raporu incelendiğinde ise; dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan, bütün muhdesatların toplam bedelinin 458.420,00 TL, 746,00 m2 yüz ölçümlü arsanın bedelinin 149.200,00 TL olarak belirlendiği görülmektedir. Mahkemece, taşınmaz üzerindeki muhdesatların arza oranının ek bilirkişi raporunda belirlenen değerler üzerinden hesaplandığı görülmektedir.
Bir kısım davalılar vekilinin temyiz dilekçesinde ve bilirkişi raporlarına itirazlarında dava konusu arsanın değerinin düşük, üzerindeki kaçak yapı niteliğindeki muhdesatların değerinin ise yüksek gösterildiğini belirterek itiraz ettiği görülmektedir. Mahkemece, bu itiraz doğrultusunda eksik araştırma ve inceleme yapıldığı anlaşıldığından, bir kısım davalılar vekilinin itirazları yerinde görülmüş farklı bilirkişilerle yeniden keşif yapılarak, yeni bir bilirkişi raporu alınması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle bir kısım davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 26.02.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.