Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/8845 Esas 2016/7548 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/8845
Karar No: 2016/7548
Karar Tarihi: 13.06.2016

Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/8845 Esas 2016/7548 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanıkların birlikte hareket ederek dolandırıcılık suçu işledikleri belirtilmiştir. Sanıklar, ellerindeki külçe altın görünümünde olan ancak bilirkişi raporuna göre altın ihtiva etmediği ve kıymetsiz olduğu belirlenen metal parçaları, şikayetçiye 30.000 TL değerinde altın olduğuna dair yalan söyleyip, 13.500 TL'ye sattıkları ve bu yolla haksız çıkar sağladıkları iddiası mevcuttur. Sanıkların temyiz itirazları da ele alınmıştır ve TCK'nın 53/1-c bendi uyarınca hak yoksunluklarının sadece sanığın kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği hatırlatılmıştır.
Kanun Maddeleri:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 157/1, 62, 52/2-4 maddeleri
- 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi
- 1412 sayılı CMUK'nın 317. ve 321. maddeleri
- TCK'nın 53/1-c ve 53. maddesinin 3. fıkrası
23. Ceza Dairesi         2015/8845 E.  ,  2016/7548 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet (sanıkların, 5237 sayılı TCK"nın 157/1, 62, 52/2-4, maddeleri uyarınca 2 yıl 11 ay hapis ve 5.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına)

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Birlikte hareket eden sanıkların, iddianamede anlatılan hileli hareketleri sergilemek suretiyle, ellerindeki külçe altın görünümünde olan ancak bilirkişi raporuna göre altın ihtiva etmediği ve kıymetsiz olduğu belirlenen 3 adet metal parçayı, şikayetçiye gösterip, 30.000 TL değerinde altın olduğuna dair yalan söyledikten sonra bu duruma aldanan şikayetçiye, söz konusu metal parçaları, 13.500 TL"ye satmak suretiyle haksız çıkar sağlamaları şeklinde gerçekleştirdikleri iddia olunan eylemlerinde;
    1.Sanık ..."ın temyiz taleplerinin incelenmesinde;
    Sanığa 17.10.2012 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ olunan mahkumiyet hükmüne yönelik, sanığın yasal süresi geçtikten sonra yaptığı, 14.11.2012 tarihli temyiz başvurusunun, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE,
    2.Sanıklar ... ve ... haklarında verilen hükümlere yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
    Oluşa, sanıkların savunmalarına, şikayetçinin soruşturma aşamasındaki beyanlarına, bilirkişi raporuna, tanık anlatımlarına ve tüm dosya kapsamına göre; sanıkların, sabit görülen eylemlerinin dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen ve dairece düzeltilen husus dışındaki hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda uygulanması, infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıkların yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan" yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceğinin gözetilmemiş olması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususların aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, TCK"nın 53/1. maddesinin uygulanmasına ilişkin (c) bendinin hükümden çıkartılarak yerine "TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkilerinin koşullu salıverilme tarihine, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" cümlesinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 13/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.