6. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/14138 Karar No: 2015/766 Karar Tarihi: 26.01.2015
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2014/14138 Esas 2015/766 Karar Sayılı İlamı
6. Hukuk Dairesi 2014/14138 E. , 2015/766 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul 15. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 01/07/2014 NUMARASI : 2014/436-2014/710
İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı alacaklının, borçlu davalı hakkında, kira alacağı nedeniyle tahliye istekli olarak başlatmış olduğu icra takibine, davalı borçlunun itiraz etmesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi isteminde bulunmuştur. Mahkemece, uyuşmazlığın yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle istemlerin reddine, davalı borçlunun tazminat talebinin de reddine karar verilmesi üzerine karar davacı alacaklı vekili tarafından ve icra inkar tazminatı yönünden davalı borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı alacaklı, taraflar arasında düzenlenmiş 22.06.2012 başlangıç tarihli, bir yıl süreli, aylık 550 TL bedelli kira sözleşmesine dayalı olarak 21.02.2014 tarihinde başlatmış olduğu icra takibi ile aylık 550 TL den Aralık 2012-Şubat 2014 arası toplam 8.250 TL kira paralarının tahsili isteminde bulunmuştur. İhtarlı ödeme emri davalı borçluya 28/02/2014 tarihinde tebliğ edilmiş, dava 25/04/2014 tarihinde açılmıştır. Takibe yasal süresi içinde itiraz eden borçlu davalı, 22.11.2012 tarihinden beri başka bir evde yaşadığını, tahliye ederken davacı alacaklının eşyalarına el koyduğunu, bu konuda savcılığa şikayette bulunduğunu, bir senelik kirayı peşin ödediğini belirterek takibe itiraz etmiştir. Davalı borçlu itirazında, icra takibinde dayanılan kira sözleşmesi altındaki imzasını açık ve kesin olarak reddetmemiştir. Davalı kiracı İİK 269/2 maddesi gereği sözleşmeyi ve imzasını inkar etmediğinden kira sözleşmesini kabul etmiş sayılır. Borçlu akdi reddetmeyip borcun ödendiğini veya sair bir sebeple istenemeyeceğini İİK 269/c maddesinde sayılan belgelerle ispat etmelidir. Öte yandan; Davalı borçlu 22.11.2012 tarihinden beri başka bir evde yaşadığını savunmuş ise de kiralananın boşaltıldığının kabul edilebilmesi için terk edilmesi yeterli olmayıp anahtarlarının da kiralayana teslim edilmesi gerekir. Anahtar teslimi hukuki işlemin içerisinde yer alan bir maddi vakıa olmakla birlikte sözleşmenin feshine yönelik bir hukuki sonuç doğurduğundan yıllık kira miktarına göre yazılı delille kanıtlanması gerekir. Davalı anahtar teslimini yazılı delille kanıtlayamadığından kiralananın tahliye edildiği kabul edilemez. Uyuşmazlıkta yargılamayı gerektirir bir durum bulunmamaktadır. Yukarıda anlatılan nedenlerle davacı alacaklının itirazın kaldırılması ve tahliye istemi hakkında işin esasının incelenmesi gerekirken yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenlerle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK"ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK"nın 428 ve İİK"nın 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı borçlunun temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine, 26.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.