11. Hukuk Dairesi 2013/10306 E. , 2014/58 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSTANBUL 25. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/02/2013
NUMARASI : 2011/293-2013/34
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 25. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 18.02.2013 tarih ve 2011/293-2013/34 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin ihracat yapan firmalar ile lojistik firmaları arasında aracılık hizmeti verdiğini, davalıya da böyle bir hizmet verdiğini, davaya konu alacağın müvekkili şirketin temsilcisi bulunduğu lojistik firmasına ödemesi gereken navlun bedeli olduğunu, taraflar arasındaki ticari ilişki çerçevesinde 2010 yılına ilişkin 6 adet fatura bedelinin ödenmemesi nedeniyle, davalı aleyhine icra takibi yapıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline, takibin devamına ve alacağın %40"ı oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davaya süresinde cevap vermemiş, bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde takip konusu faturaların müvekkiline tebliğ edilmediğini, faturaların gerçek durumu yansıtmadığını, taraflar arasında 24.02.2012 tarihli mutabakat metni hazırlandığını, savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, dava, 17/01/2011 tarihinde yapılan icra takibine vaki itirazı iptali istemine ilişkin olup, 17/03/2011 tarihinde açıldığı, takip tarihinden sonra, davadan önce yapılan ödemeler olması durumunda, bu ödemelerin BK 84. madde gereği işlemiş faizden tenzili sonucu, dava tarihi itibari ile bakiye alacağının tespit edilmesi gerektiği, icra takip tarihi olan 17/01/2011 tarihi ve dava tarihi olan 17/03/2011 tarihi itibarı ile davacının davaya konu edilen 6 adet fatura nedeniyle 30.200,00 TL alacağının bulunduğu, taraf defterlerindeki kayıtlar ile sabit olduğundan, davalının itirazının bu miktar için haksız olup iptali gerektiği, takipten ve hatta dava tarihinden sonra yapılan toplam 13.113,84 TL"lik ödemenin infazda nazara alınması gerektiği, gerekçesi ile davanın kabulüne, davalının İstanbul 27. İcra Dairesi"nin (Kapatılan Şişli 3. İcra Müdürlüğünün) 2011/9176 esas sayılı dosyasındaki itirazının 30.200,00 TL için iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, bu alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda reeskont faizinin uygulanmasına, kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan ve alacağın %20"si olan 6.040,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dava tarihinden sonra, toplam 13.113,84 TL"lik ödemenin infazda nazara alınmasına, karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Dava, navlun bedelinin tahsili amacı ile girişilen icra takibine vaki itirazin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, yukarıda yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, yargılama sırasında davalı, taraflar arasında alacağın miktarı yönünden mutabakat yapıldığına dair 24.02.2012 tarihli belge örneğini sunmuş, davacı taraf bu belgeye itiraz etmemiştir. Mahkemece bu belge ile ilgili hiçbir değerlendirme yapılmaksızın yazılı şekilde karar verilmiştir. Bu nedenle taraflar arasında yapıldığı iddia edilen ve örneği ibraz edilen mutabakat belgesi de değerlendirilmek sureti ile bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik değerlendirmeye dayalı olarak karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 06.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.