Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2016/8674 Esas 2016/7547 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/8674
Karar No: 2016/7547
Karar Tarihi: 13.06.2016

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2016/8674 Esas 2016/7547 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, bir işyerinde çalışırken, teslim edilmesi gereken ürünleri istenilen yere götürmeyip bir kısmıyla birlikte aracı terk ederek hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlemiştir. Mahkeme, sanığın bu suçu işlediğine karar vermiş ve onu 1 yıl hapis ve 1.000 TL adli para cezası ile cezalandırmıştır. Ancak, yapılan incelemede sanığın temyiz itirazlarının yerinde olduğu belirlenmiştir. Bu nedenle, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayin edilmesi gerektiği hatırlatılmış ve gün para cezasının adli para cezasına çevrilmesi sırasında TCK'nın 50/1-a maddesinin de ayrıca yazılması gerektiği belirtilmiştir. Sonuç olarak, sanık 5 gün adli para cezası ile cezalandırılacak ve aynı Kanun'un 52/2 maddeleri gereğince, verilen 5 gün adli para cezası karşılığı günlüğü 20.00 TL'den olmak üzere sonuç olarak 100.00 TL adli para cezası ile cezalandırılacaktır. Kanun maddeleri: TCK 155/2, 50/1.a, 52/2, 53.
23. Ceza Dairesi         2016/8674 E.  ,  2016/7547 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
    HÜKÜM : Mahkumiyet (TCK"nın 155/2, 50/1.a, 52/2, 53. maddeleri uyarınca 1 yıl hapis ve 1.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına)

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanığın yokluğunda verilen gerekçeli kararın, sanığın bildirdiği adrese tebliğ için gönderilmiş olduğu; ancak muhatabın adresinden taşındığı ve tanınmadığı açıklaması yazılarak merciine iade edilmesi üzerine, mernis adresi araştırılarılarak belirlenmesi halinde bu adrese tebliğ yapılması gerektiği gözetilmeden, sanığın bildirdiği adrese, 7201 sayılı Tebligat Kanunu 35. maddesine göre tebliğ yapıldığının anlaşılması karşısında tebligatın usulüne uygun yapılmamış olması nedeniyle sanığın temyiz isteminin öğrenme üzerine ve süresinde olduğu belirlenerek temyiz isteminin reddine ilişkin 15.03.2016 tarihli ek kararın kaldırılması suretiyle yapılan incelemede,
    Katılana ait işyerinde çalışan sanığa, katılana ait muhtelif markalardaki meşrubatların, müşterilere teslim edilmek üzere 06 BV 724 plakalı araca yüklenerek teslim edildiği; ancak sanığın, bu ürünleri istenilen yere götürmeyip bir kısmı ile sanığa emanet olarak verilen cep telefonunu alıp kalanını ve aracı terk ederek hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda;
    Oluşa, sanığın savunmalarına, katılanın aşamalardaki beyanlarına, tanık ifadelerine ve tüm dosya kapsamına göre; sanığın, bu şekilde gerçekleştirdiği sabit görülen eyleminin hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanması bakımından, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararının uygulanması zorunluluğunun infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1.Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E.,2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamasına rağmen, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 50 gün olarak tayin edilmesi,
    2. Sanık hakkında tayin edilen gün para cezasının, adli para cezasına çevrilmesi sırasında uygulama yeri bulunmayan TCK"nın 50/1-a maddesinin de ayrıca yazılması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, bu aykırılığın yeniden yargılama yapılmaksızın aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hükümde yer alan ""5237 sayılı TCK"nın 155/2, 52/2 maddeleri gereğince sonuç olarak verilen 50 gün adli para cezası karşılığı aynı kanunun 52. maddesi gereğince günlüğü 20.00 TL"den olmak üzere 1.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ifadelerinin yerine "5237 sayılı TCK"nın 155/2 maddesi gereğince 5 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına ve aynı Kanunun 52/2 maddeleri gereğince, verilen 5 gün adli para cezası karşılığı günlüğü 20.00 TL"den olmak üzere sonuç olarak 100.00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına"" ifadelerinin yazılması ve ayrıca hükümde yer alan ""50/1.a"" maddesinin çıkartılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 13.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.