Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/2510
Karar No: 2014/22122
Karar Tarihi: 22.12.2014

Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2013/2510 Esas 2014/22122 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçundan yapılan yargılama sonucunda, her iki sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmiştir. Ancak TCK'nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki \"velayet hakkından, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun\" koşullu salıverme tarihine kadar sadece sanıkların kendi altsoyları yönünden, alt soyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam etmesi gerektiği gözetilmeden karar verildiği için hükümler bozulmuştur. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: TCK'nun 58. maddesi; TCK'nun 53. maddesi ve 5237 sayılı TCK’nun 204/1-3, 43. maddeleri.
11. Ceza Dairesi         2013/2510 E.  ,  2014/22122 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği
    HÜKÜM : Her iki sanık hakkında mahkumiyet

    Tekerrüre esas sabıkası bulunan sanık ... hakkında TCK"nun 58. maddesi hükümlerinin uygulanmaması aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık ... müdafii ile sanık ..."ın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak;
    TCK"nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki "velayet hakkından, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun" sanıkların sadece kendi altsoyları yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, alt soyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
    Yasaya aykırı, sanık ... müdafii ile sanık ..."ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Yasa"nın 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkralarındaki TCK"nun 53. maddesinin tatbikine ilişkin bölümler çıkartılarak yerine "TCK"nun 53. maddesinin 1. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın (c) bendinde yeralan kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilmeye, maddede yazılı diğer haklardan ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına," ibaresi eklenmek suretiyle, eleştiri dışında sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 22.12.2014 gününde oyçokluğuyla karar verildi.


    KARŞI OY

    Sayın çoğunluk ile aramızdaki uyuşmazlık, posta dağıtıcısı olan sanık ..."ın somut olayda sahtecilik kastı ile hareket edip etmediği hususudur.
    Sanık ..."nın İzmir 4. Aile Mahkemesinde 12.09.2005 tarihinde vekili aracılığıyla açtığı 2005/861 Esas sayılı boşanma davasında, gerçekte Adana İlinde oturan eşi katılanın tebligat adresini kendisinin Emlakçılık yaptığı “353 Sokak No:89 İşçievleri Buca/İzmir” olarak bildirip, posta memuru sanık ... ile de anlaşarak duruşma gününü bildirir tebligatın 19.09.2005 tarihinde bu adreste katılana bizzat tebliğ edilmiş gibi görünmesini sağlayarak katılanın yokluğunda davaya devam edilmesini sağlamak suretiyle sahte boşanma ilamı aldığı iddia ve kabul edilmiş ise de, posta dağıtıcısı sanık ..."ın aşamalardaki ifadelerinde iş yoğunluğu nedeniyle tebligat yaptığı kişinin ismini ve sıfatını yazmayı unuttuğunu posta dağıtım merkezine döndüğünde ise evrakı teslim alanın ismini yazmadığını fark ettiğini bu nedenle de katılanın bizzat kendisine tebligat yapıldığı düşüncesi ile buna dair ibareyi kaşe ile evraka ekleyip tarihini atarak imzaladığını, sahtecilik kastının bulunmadığını, tebligatı “353 Sokak No: 89 İşçievleri Buca/İzmir” adresinde emlakçılık yapan sanığa yaptığını savunduğu, 19.09.2005 tarihli tebligat parçasındaki katılan adına atılmış imzanın katılanın eli ürünü olmadığının imzanın sanık ... Aslankaya"ya ait olduğunun bilirkişi raporu ile saptandığı, dosyada aslı mevcut tebligat evrakının incelenmesinde ise evrak üzerindeki imzanın kime atfen atıldığının belirli olmadığı, “Muhatabın Bizzat Kendisine Tebliğ Edildi” ibaresinin ise kaşe ile basıldığı anlaşılmaktadır.
    Bu tespitlere göre sanık ..."ın diğer sanık ... ile fikir ve eylem birliği içerisinde önceye dayalı bir anlaşma uyarınca hareket ettiğine dair kesin bir delilin bulunmaması karşısında, memur sanık ..."ın sahtecilik kastıyla hareket ettiği iddia ve kabulünün şüpheye dayandığı, şüpheden ise sanık lehine hareket edilerek sanığın işin yoğunluğununda etkisi ile tebligatın teslimi sırasında kime tebliğin yapıldığını yazmayı unutması nedeniyle tebligatın bizzat ilgiliye yapılmış olabileceği zannı ile hareket ettiği bu hali ile eyleminin 5237 sayılı Kanun"un 257/2. maddesi kapsamında “görevi ihmal” suçunu oluşturduğu bu nedenle de diğer sanık ... Aslankaya"nın sübut bulan eyleminin ise 5237 sayılı TCK’nun 204/1-3, 43. maddesindeki “memur olmayanın zincirleme şekilde sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli resmi belgede sahtecilik” suçunu oluşturacağı kanaat ve düşüncesiyle sayın çoğunluğun görüşüne katılmamaktayım.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi