10. Hukuk Dairesi 2015/19085 E. , 2017/6245 K.
"İçtihat Metni".......
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava; 27.10.2008 tarihinde davalının haksız fiili sonucu ölen sigortalının, hak sahiplerine Kurumca bağlanan ölüm aylığının ilk peşin değerinin 5510 sayılı Yasanın 39’uncu maddesi gereğince tahsili istemine ilişkindir.
Anılan madde hükmüne göre, “kasdi veya suç sayılan hareketi ile sigortalının hastalanmasına sebep olan kimseye, bu kanun gereğince hastalık sigortasından yapılan her türlü giderler tazmin ettirilir.” madde metninden de anlaşılacağı üzere, davalının, Kurumca sigortalıya yapılan yardımlardan sorumlu tutulabilmesi için, zararlandırıcı sigorta olayının meydana gelmesine kasti ya da suç sayılır hareketi ile sebep olması zorunludur. Davalının sorumluluk miktarı belirlenirken kusur oranı esas alınarak sonuca gidilmelidir.
Davaya konu somut olayda, davalının, sigortalıyı kasten adam öldürmek suçundan eylemine uyan ...nun 81/1. maddesi uyarınca ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına, TCK"nın 29/1 maddesi gereğince indirim yapılarak 22 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, TCK"nın 62. maddesi gereğince 1/6 oranında indirim yapılarak neticeden 18 yıl 4 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verildiği, Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 2012/3416 Esas, 2013/655 Karar sayılı 18.06.2013 tarihli ilamı ile kararın onanarak kesinleştiği, Mahkemece davalının, sigortalıyı kasten yaralamak suçundan mahkum olduğu ve hakkında tahrik hükümlerine ilişkin TCK"nun 29. maddesinin uygulanması sonucu cezasından ceza davasında haksız tahrik indirimi yapıldığından bahisle %75 oranında indirim uygulayarak davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.
Davaya konu somut olayda, Mahkemece davalının, sigortalıyı kasten öldürmek suçundan mahkum olduğu ve hakkında tahrik hükümlerine ilişkin TCK"nun 29. maddesinin uygulanması sonucu belirlenen cezası olan 22 yıl hapis cezasını esas alarak %41,66 oranında indirim yapması gerekirken sanığa TCK’nun 62. maddesi uygulaması sonucu oluşan 18 yıl 4 ay cezasını esas alarak tazminattan %75 oranında indirim yapılmak suretiyle karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
2- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesinde; "(1) Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin İkinci Kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla,) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. (2) Ancak hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez." düzenlemesine yer verilmiştir.
Eldeki davada, Mahkemece, talebe bağlı kalınarak 4.000 TL kurum alacağının hüküm altına alındığı, davacı tarafça talep sonucunun arttırılmadığı, ileride açılabilecek ek davada ise kalan Kurum alacağının talep edilmesinin mümkün olduğu ve mükerrer vekalet ücreti talep edilemeyeceği gözetilerek, hüküm tarihinde yürürlükte olan tarife uyarınca kabulüne karar verilen miktar üzerinden vekalet ücretine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Hüküm fıkrasının,
1- 1. bendindeki “15.208,72 TL”rakamının çıkartılarak yerine, “25.343,82 TL”yazılmasına,
2- 5. bendindeki “1.824 TL”nin silinerek yerine, “1.500 TL maktu vekalet ücretinin” yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 02.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.
.....