1. Hukuk Dairesi 2014/12569 E. , 2015/14833 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ERGANİ SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/04/2009
NUMARASI : 2009/153-2009/251
Taraflar arasında görülen davada;Davacı, çekişme konusu 544 ada 4 parasel sayılı tayşınmazın dış duvarını davalı tarafından yıkıldığını ve lavabo olarak kullandığı kısmı 544 ada 3 parsel sayılı taşınmazına kattığını belirterek elatmasının önlenmesi ve duvarın eski hale getirme bedeli olarak 1.000,00.-YTL."nin tazminini istemiştir.Davalı, davaya konu yerin kendi taşınmazı içerisinde kaldığından elatmasının olmadığını bu nedenle davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar Yargıtay 14. Hukuk Dairesince ".....taraflara ait taşınmazlar çapa bağlı olup, davalı tarafça 3 parsel numaralı taşınmazdan 4 parsele elatılan yer ile yıkıldığı belirtilen duvar fen bilirkişisi ..................’ın hazırladığı 26.11.2007 tarihli raporun ekindeki krokisinde açık bir şekilde işaretlenmediği ve mevcut krokiye göre infazın yapılması mümkün olamayacağından ,davaya konu edilen tecavüzlü yerin krokiye yansıtılması ve böylece infaza elverişli bir hüküm kurulması gerektiğinden, bilirkişiden ek rapor alınarak, bu konuda keşfi izlemeye uygun ve infaza elverişli kroki düzenlettirilmesi ve sonucuna göre HUMK. 388.maddesi uyarınca infaza elverişli bir hüküm kurularak , davacının fazla isteminin reddine, yargılama giderleri ve harcın HUMK.nun 417. maddesi hükmüne uygun paylaştırılmasına karar verilmeli kabule göre de; davacı dava dilekçesi ile davalının 4 parsel sayılı taşınmazının bir kısmına elattığını bildirdiği ve fen bilirkişisi tarafından da davalının 18.86.m2’lik kısma elattığı rapor edildiği halde, mahkemece 4 sayılı parselin tamamına elatma varmış gibi hüküm kurulması HUMK’nun 388. maddesine aykırı olduğu """"gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyulmak suretiyle yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi .................in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye veözellikle davacının kayden paydaş olduğu 544 ada 4 parsel sayılı taşınmaza komşu 544 ada 3 parsel sayılı taşınmaz maliki olan davalının 28.04.2009 tarihli rapor ekindeki krokide kırmızı renkle işaretli 9,52 m2 lik kısmın davalının haklı ve geçerli bir neden olmadan el attığı saptananarak yazılı şekilde karar verilmesinde isabetsizlik görülmediğine göre; davalının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 3.40.-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 21.12.2015 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(Muhalif)
-KARŞI OY-
Dava, elatmanın önlenmesi ve tazminata ilişkindir.Davacılar, maliki oldukları 544 ada 4 parsele davalının duvarı yıkmak ve lavabo kısmını kendi taşınmaza katmak suretiyle yaptığı el atmanın önlenmesini ve duvar bedelinin tazmini istemiş, mahkemece bilirkişi raporuna atıf yapılarak davalının 9.52 m² alana davalının el atmasının önlenmesine ve 61,25 TL tazminata hükmedilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.HMK"nun 297/2 madde hükmünde; "Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir." düzenlemesi yer almaktadır. Temyize konu edilen el atmanın önlenmesine ilişkin hükümde; davanın kabulü ile bilirkişi raporunda belirtilen kısma davalının el atmasının önlenmesine karar verilmiş, el atılan taşınmazın bulunduğu yer, ada ve parsel numarasıyla ilgili açıklama yapılmamış, atıf yapılan bilirkişi raporunun infaza esas alınacak krokisinde de taşınmaz bilgilerinin yazılmadığı görülmüştür. Çapa dayalı el atmanın önlenmesi davalarında, dava konusu edilen taşınmaz bilgilerinin hükümde yer almaması yukarıda açıklanan madde hükmündeki "...açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir." düzenlemesine aykırıdır. İnfaz edilecek hükmün, herkesçe kolayca anlaşılabilir şekilde kurulması hakimin ödevidir. Bu gerekçeyle hükmün bozulması kanaatinde olduğumdan sayın çoğunluğun onamaya ilişkin kararına katılmıyorum.