17. Ceza Dairesi 2015/13553 E. , 2016/5632 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, beraat
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanık ... hakkında 17.10.2011 tarihinde ... Cumhuriyet Başsavcılığı"nca dava açıldığı halde, sanık hakkında 06.10.2011 tarihli eylemden ötürü hüküm kurulmadığı anlaşılmış ise de; sanık hakkında zamanaşımı içerisinde hüküm kurulması olanaklı kabul edilmiştir.
A-Sanık ... hakkında 06.10.2011 tarihli eylemden kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Sanık hakkında 5271 sayılı CMK’nın 231/5. maddesi gereğince kurulan “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına” ilişkin kararın, aynı Yasa maddesinin 12. fıkrası gereğince temyizi olanaklı olmayıp itirazı olanaklı kararlardan olması nedeniyle ve 5271 sayılı CMK"nın 264/1. maddesi uyarınca, yasa yolu ile merciinde yanılmanın yasa yoluna başvuru hakkını ortadan kaldırmayacağından, aynı maddenin 2. fıkrasına göre itirazı incelemeye yetkili ve görevli mahkemeye iletilmek üzere, dosyanın incelenmeksizin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na İADESİNE,
B-Sanıklar ..., ..., ... hakkında 08.10.2011 tarihli eylemden kurulan kurulan hükmün, sanık ... hakkında 06.10.2011 ve 08.10.2011 tarihli eylemden kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
1-06.06.2012 tarihli bilirkişi raporuna göre, 08.10.2011 tarihine ait kamera kayıtlarının DVD "ye aktarıldığı, ancak DVD"nin üzerinde çizikler olması sebebiyle görüntülerin az sayıda olduğu, sadece markete giriş, çıkışların görüntülenebildiği belirtilmiş ise de; emniyetin kamera çözümü yaparak, tutmuş olduğu 09.10.2011 tarihli DVD izleme tutanağı içeriğine göre, 08.10.2011 günü müştekiye ait işyerine 5 kişinin geldiği, bir kısmının kasada bulunan kişiyi meşgul ettiği sırada iki kişinin birşeyler aldığının görüldüğü, işyeri çalışanı tanığın bu kişilerin sanıklar olduğu yönünde kesin teşhiste bulunduğu, kasa görevlisi olan tanık ... 06.10.2011 günü meydana gelen hırsızlık olayında 105,00 TL değerinde içki şişesinin çalındığını, müştekinin ise çalınan malların toplam değerinin 527,00 TL değerinde olduğunu tespit ettiğini
ifade etmiş olması, sanıkların ise görüntülerdeki kişilerin kendileri olduğunu kabul edip, 08.10.2011 günü birşey çalmadıklarını iddia etmiş olmaları karşısında, 08.10.2011 günü meydana gelen olayın kaydedildiği DVD"de mümkünse emniyet kayıtlarınında mevcut olduğu takdirde yenisi istenerek, DVD üzerinde iyileştirme işlemi yapabilen kurumlara gönderilerek tekrar inceleme yapılıp, mahkemede de görüntülerin izlenip tespit yapılmak suretiyle sanıkların hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde uygulama yapılması,
2-Kabul ve uygulamaya göre;
a-06.10.2011 ve 08.10.2011 günü gerçekleştirilen hırsızlık suçlarının aynı suç işleme kararıyla, aynı müştekiye karşı gerçekleştirildiği ve suçların zincirleme suç kapsamında değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
b-06.10.2011 tarihli hırsızlık olayında suçun 19.26 sıralarında işlendiği, suç tarihinde yaz saati uygulamasına göre güneşin 18.50"de battığı dikkate alındığında, suçun gündüz sayılan zaman diliminde işlendiği anlaşılmakla,uygulama olanağı bulunmayan TCK"nın 143. maddesi ile uygulama yapılması,
c-Katılan vekili her nekadar 21.11.2012 tarihli dilekçesinde, zararının giderilmediğini beyan etmiş ise de, dosya içerisinde mevcut olan 07.06.2012 tarihli PTT havale makbuzunda, sanık ... tarafından, müştekiye 390,00 TL ödeme yapıldığının anlaşılması karşısında, müştekiye kısmi iadeye onay verip vermediği sorulduktan sonra TCK"nın 168/2-4. maddesinin uygulama koşullarının değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
d-T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan ... vekilinin ve sanık ..."un temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA,19.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.