Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/10991
Karar No: 2015/14822
Karar Tarihi: 21.12.2015

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2014/10991 Esas 2015/14822 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2014/10991 E.  ,  2015/14822 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVATÜRÜ:SÖZLEŞMENİN FESHİ-TAPU İPTALİ VE TESCİL, MADDİTAZMİNAT- MANEVİ TAZMİNAT(AKTEAYKIRILIK)


    Taraflar arasında görülen sözleşmenin feshi-tapu iptali ve tescil, maddi tazminat- manevi tazminat davası sonunda, yerel mahkemece asıl ve karşı davanın reddine ilişkin olarak verilen karar asıl davada davacı vasiyet alacaklıları vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 08.12.2015 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz edenler vekili Avukat ... ile temyiz edilen vekili Avukat ... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
    KARAR-
    Dava, ölünceye kadar bakma aktinin feshi ile tapu iptali ve tescil;karşı dava ise maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkindir.Davacı, 9268 ada 25 parselde bulunan maliki olduğu 16 nolu bağımsız bölümü noterde düzenlenen ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile davalıya temlik ettiğini, bu sözleşmeye istinaden taşınmazı davalının adına tescilini sağladığını, ancak davalının birlikte yaşayacakları bir yer temin etmediği ve kendisine bakmadığı gibi kötü davranarak kendisini taşınmazdan kovduğunu ve taşınmazı satılığa çıkardığını, kendisinin de can güvenliği olmadığı için evin kilitini değiştirdiğini, dolayısıyla davalının akitten doğan yükümlülüklerini yerine getirmediğini ileri sürerek ölünceye kadar bakma sözleşmesinin feshine, taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiş; karşı davanın ise reddini savunmuş; yargılama aşamasında davacı öldüğünden...de düzenlenen vasiyetnameye dayanarak vasiyet alacaklıları kendilerini vekil ile temsil ettirmişlerdir.Davalı,akitten doğan yükümlülüklerini yerine getirdiğini,evden kovulduğunu belirtip davanın reddini savunmuş; karşı davasında ise davacının isteği üzerine işini bıraktığını,davacının bakımı ve tedavisi için masraflar yaptığını, daha önce kirada oturduğu eve geri dönebilmek için tazminat ödediğini, davacının kendisine aşağılayıcı, küçük düşürücü ve tehditkar sözler söylediğini ileri sürerek 20.000,00 TL maddi ve 20.000,00 TL manevi tazminat isteğinde bulunmuştur.Mahkemece,asıl dava yönünden taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin geçerli olduğu, bakım alacaklısı davacının borçlu davalının bakım yükümlülüğünü yerine getirmediği konusunda delil sunmadığı, davacının evde tuvaletini altına kaçırması nedeniyle taraflar arasında yaşanan bir tartışmanın tek başına sözleşmenin iptalini gerektirmeyeceği, ölünceye kadar bakma şerhinin tapuya işlenmemesi nedeniyle bakım borçlusunun taşınmazı her zaman satabileceği, bu hususun sözleşme ile birlikte tapuya şerhinin gerekip sözleşme iptali isteğinin yerinde görülemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine; karşı dava bakımından ise davalının davacıya yönelik hakaret veya tehdit edici sözler sarfettiği yönündeki iddianın kanıtlanmadığı, davacının evden ayrılmasının kendi isteğine bağlı nedenlerle oluştuğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.Hemen belirtilmelidir ki, 5718 sayılı MÖHUK"nun 20.maddesi uyarınca "miras ölenin milli hukukuna tabidir. Türkiye de bulunan taşınmazlar hakkında Türk hukuku uygulanır. Mirasın açılması sebeplerine, iktisabına ve taksimine ilişkin hükümler terekenin bulunduğu ülke hukukuna tabidir." Bu durumda,yabancı ülkede düzenlenen vasiyetnamenin yerine getirilebilmesi için öncelikle vasiyetnamenin usulüne uygun olarak açılıp okunması ve Türk Mahkemesi tarafından tanınması gerekir.
    Dosyaya sunulan Türkçe tercüme karar örneğinden; davacı ..."un 01.09.2011 tarihinde öldüğü, ölmeden önce 17.05.2010 tarihinde İngiltere"de düzenlemiş olduğu vasiyetname gereğince tüm malvarlığının yarısını ..."a, diğer yarısını ise ... ... ve ..."a eşit paylarla bıraktığı, vasiyetnamenin, ölümden sonra ... (...) mahkeme hâkimi tarafından okunup 13.02.2012 tarihinde onaylandığı anlaşılmaktadır. Şu durumda,yabancı mahkeme kararının, vasiyetnamenin açılmasına ilişkin olduğu konusunda bir şüphe bulunmamaktadır.
    Ancak,yabancı mahkeme kararları, Türk Mahkemeleri tarafından tanınmasına veya tenfizine (icra kabiliyeti bulunduğunun tasdikine) karar verilmedikçe hukuki sonuç doğurmazlar.Bu durumda, vasiyetnamenin usûlüne uygun olarak tanınması gerekir. Hâl böyle olunca,usul ekonomisi bakımından eksik hususun ikmali için dava açmak üzere davacı vasiyet alacaklılarına süre verilerek, sonucuna göre karar vermek gerekirken bu yön göz önünde tutulmadan yargılamaya devam olunarak işin esası hakkında karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.Asıl davada davacı vasiyet alacaklıları vekilinin bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile yerel mahkeme kararının açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 21.12.2015 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz edenler vekili için 1.350,00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenden alınmasına, 21.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi