18. Ceza Dairesi 2015/33182 E. , 2017/8017 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, tehdit, yaralama
HÜKÜM : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:
1- Sanığa yükletilen müşteki ..."ya yönelik yaralama eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
TCK"nın 53/1-b maddesinin, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda ve TCK"nın 53/1-c maddesinin de Kanunda öngörülen biçimde, infaz evresinde resen uygulanabileceği,
Anlaşıldığından, sanık ... müdafiinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
2- Diğer hükümlere yönelik temyize gelince, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
a-) Sanığın suç tarihinde polis merkezine gelerek aynı tarihte başka bir suçtan yakalanan ve gözaltına alınan..."yı görmek istediğini söylediği, müşteki ..."nın ...."nın polis merkezinde olmadığını söylemesi üzerine aralarında tartışma yaşandığı, sanığın müşteki..."ya saldırdığını gören müşteki .... müdahale edip sanığa kelepçe takmak isterken sanığın her iki müştekiye de kafa atıp, ölümle tehdit ederek fırsatının bulup kaçtığı, anons üzerine müştekiler ..., ... ve ... tarafından yakalanarak hastaneye götürülmek üzere bekletildiği sırada müştekileri ölümle tehdit ettiğinin anlaşılması karşısında aynı suç işleme kararının icrası kapsamındaki eylemlerinin bir bütün halinde TCK"nın 265/1 ve 43/2. maddesinde düzenlenen zincirleme biçimde görevi yaptırmamak için direnme suçunu oluşturduğu gözetilmeden, müşteki ..."a yönelik yaralama, müştekiler ... ve ..."ya yönelik tehdit ve müştekiler ..., ... ile ..."a yönelik tehdit suçlarından ayrı ayrı hüküm kurularak fazla ceza tayin edilmesi,
b-) Sanığın aynı suç işleme kararının icrası kapsamında emniyette tartıştığı polis memuru müştekiler ... ve ..."a hakaret ettikten sonra hakkında adli rapor aldırmak üzere hastaneye götürmekle görevli ekipte bulunan müştekiler ..., ... ve ...."a yönelik hakaret eylemlerinin TCK"nın 125/3-a ve 43/2. maddesinde düzenlenen zincirleme biçiminde hakaret suçunu oluşturduğu gözetilmeden hakaret suçundan iki ayrı hüküm kurulması suretiyle fazla ceza tayini,
c-) TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hüküm, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmiş olması,
d-) 5237 sayılı TCK"nın 53/1-(c) maddesinde yer alan hak yoksunluğunun kapsamı açısından anılan Kanun maddesinin 3 fıkrası hükmünün gözetilmemesi,
Kanuna aykırı ve sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye kısmen uygun olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 19/06/2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.